  |
|
AB, sofralarımızı değiştirecek
Avrupa Birliği müzakere süreci, gıda ve perakende sektöründe ürünün içeriğinden, satış noktasına kadar her aşamanın kayıt altına alınmasını şart koşuyor.
Avrupa Birliği müzakere sürecinde Türkiye'yi en çok zorlayacak konu, tarım ve gıda güvenliği. Gıda ve perakendede ana başlıklar ürün kalite standartları, tüketici hakları, lokasyon, raf yerleşimi ve kayıtdışılık olacak. Özellikle ürün güvenliği ve tüketici hakları konusunda üreticilerle satıcıların birlikte çalışmaları da kaçınılmaz olacak. Gıda sektöründe yaklaşık 30 bin üretici firmanın olduğu ve bunların yarısının kayıtdışı çalıştığı gözönüne alındığında, sektörün yapısı da bu süreç içinde çok hızlı olmasa da önemli ölçüde değişecek. AB'nin gıdada getirdiği en önemli değişiklik, tarımsal gıda işletmelerinin AB hijyen koşullarına uygun hale getirilmesi olacak.
YASA UYUMLU DEĞİL Yıllarca kanun hükmünde kararname ile yönetilen, ancak 5.6.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5179 sayılı Gıda Yasası bu durumda yetersiz kalacak. Çünkü AB 2005 İlerleme Raporu'ndaki en önemli maddelerden birine göre Gıda Yasası AB Müktesebatına uygun değil. Gıda ve perakende sektöründe yaşanacak en büyük değişiklik de yönetmeliği geçtiğimiz aylarda çıkan ancak yürürlüğe girmesi için geçiş süreci tanınan açıkta gıda maddesi satışına getirilen yasak oldu. Buna göre, pazarlarda açıkta peynir, zeytin, salça, yağ, yoğurt satılamayacak. Çünkü satışa sunulan her ürünün etiketinde nerede üretildiğinden üretim izni olup olmadığına ve son kullanma tarihine kadar pekçok bilginin yazılması zorunlu olacak. Bu da ambalajı zorunlu kılacak.
|