Anlamadığım bir husus var. Son iki yasama döneminde bendeniz en az yedi farklı toplantıda YSK'nın verdiği bu cezaların haksızlığını ve zamanın ruhuna aykırılığını anlattım. Konuşmacı ve dinleyiciler arasında farklı partilerden milletvekilleri de vardı. Başlarını onaylar şekilde sallayıp, üzerlerinde adlarının yazılı olduğu dikdörtgen şeklindeki kartlara notlar aldılar; konuyla ilgileneceklerini söylediler. Pek tabii, masadan kalkınca unutulan bir vaatlerin bir yenisi oldu bu.
Eminim pek çok meslektaşımız da benzer şikayetleri dile getirdiler ama tabiri caizse kimse tınlamadı. Bu yüzden YSK'nın yaptığı kıyım şiddetlenerek devam ediyor.
Artık yeter! Ciddi suiistimallere yol açan ve medyayı tehdit eden bu arkaik mevzuatın değişme zamanı geldi de geçiyor. YSK'nın yapısının da...
Milletvekillerini artık bu haksızlığa seyirci kalmaktan vazgeçmeye çağırıyorum. En az kendi özlük hakları kadar önemli bir meseledir bu.