Belki de izlediniz. Aşağıdaki konuşma Kanal D muhabiri ile emekli bir vatandaşımız arasında geçiyor. Biraz düzelterek aktaralım:
- Devletin sağladığı fizik tedavi hizmetinden hiç yararlandınız mı?
- Evet, üç kez yararlandım.
- Ücret ödediniz mi?
- Hayır, katiyen. Devlet bize ücretsiz olarak ve çok güzel bir biçimde bakıyor.
- Devlet artık bazı kalemleri ödememeye başlamış ama.
- Hayır, ödüyor, ödüyor. Yalan onlar, inanma.
- Pazartesi günü resmi gazetede yayınlandı ama bu karar.
- Yalan onlar inanma. Gazetelere inanma.
- Resmi gazeteye de mi inanmayalım?
- İnanma. Devlet bize dört dörtlük, mükemmel bir hizmet veriyor.
- Ama resmi gazete devletin gazetesi...
- Gazetelere inanma.
Şapkamızı önümüze koyup üzerinde düşünmemiz gereken bir manzara bu. Medyaya duyulan güvenin ne kadar az olduğuna dair güzel bir örnek.
Bunun sorumlusu elbette medyanın kendisi. Yaptığı yanlış, eksik, taraflı haberler... Fazlaca politize olması.
Medya toplumu okuyamıyor, dolayısıyla toplum da medyayı okumaktan ve izlemekten giderek uzaklaşıyor.
Oysa bizim amaçlarımızdan biri okunmak ve izlenmek değil mi?