YAVUZ DONAT

Olacak o kadar

Siyaset... Particilik... Yandaşlık... Dava arkadaşlığı... Dostluk... Heyecan... Slogan... Pankart... Saraçhane nöbeti... Meclis'te tepki... Protesto... Olacak o kadar.
Atina'dan, Berlin'den, Brüksel'den... "Destek... Mesaj..." Sürpriz değil.
Olayın sıcaklığında böyle şeyler normal. Fakat... Kararı yargı verecek.
Galatasaray-Fenerbahçe maçı misali yurtdışından hâkim, savcı getiremeyeceğimize göre...
Yargımıza güveneceğiz... Başka yolu yok.

***


Rüşvetin belgesi

Yakın siyasi tarihten... Yaşanmış bir olay.
Selim Edes... İş insanı... Bir dönemin önde gelen müteahhidi. Sonra... Banka kredisi... Rüşvet ilişkileri... İşleri bozuldu... Mahkemelik oldu... Mahkemede... "Hâkim Bey" dedi...
Parmağıyla, geçmişte banka genel müdürlüğü yapan Engin Civan'ı göstererek...
- İşte bu genel müdür benden rüşvet istedi... Mecbur kaldım, verdim.
Engin Civan... İtiraz etti... Kendisini savundu:
- Belge göster... Elinde belge var mı? Hani verdiğin rüşvetin belgesi.
Ve... Selim Edes'in adalet ve siyaset tarihine geçen... Manşetlik sözleri:
"Rüşvetin belgesi mi olur lan pezevenk?"

***


Tarihten bir yaprak

Osmanlı dönemi... Sadrazam Koca Yakup Paşa, yüksek bürokratlar ile toplantı yapar.
Halktan, rüşvet konusunda yoğun şikâyet olduğunu söyler. Ve... Rüşvet almayanların yemin etmesini ister.
Oradakiler... Teker teker yemin ederler. Dönemin nüktedanlarından Şair Haşmet de odadadır... Sesi çıkmamaktadır.
Sadrazam:
- Haşmet... Sen de önemli devlet görevlerinde bulundun... Yemin etmeyecek misin?
Şair Haşmet'in yanıtı:
- Efendim... Yalan yere yemin edenin çatlayacağına veya çarpılacağına dair yaygın bir inanış var... Bekliyorum... Odadakilerden kimse çatlamazsa veya çarpılmazsa ben de yemin edeceğim.

***


Yalan mı?

Duygusal(!) ilişkiler... Seçim... Kongre... Kurultay... Siyasi satın almalar... Şaibe.
Bilinmeyen şeyler değildi ki.
Aylardır konuşuluyordu... Laf, ayağa düşmüştü... Herkesin dilindeydi... Sağır sultan bile duymuştu.
Bu konuları, iddiaları seslendirenler kimlerdi?
Kimler olacak? CHP'lilerin ta kendileriydi.

***


Sabır taşı çatladı

Meral Akşener... İyi Parti Kurucu Genel Başkanı... Şimdi... Köşesinde... Sessiz.
Sabır taşı misali... Susuyor... İçine atıyor.
Ama geçenlerde dayanamadı: "Dürüstlük nutukları atan ve seçilmesine vesile olduğum kişilerin kocaman bir hırsız olduğunu anladığımda, çektiğim acıları anlatmam mümkün değil."
Sonra... Dayanamadı... İsim vermeye başladı...
Ve... Mali Suçları Arama Kurulu'nu (MASAK) göreve çağırdı: "İbrahim Özkan'ın mal varlığı ve banka hesapları incelensin."
İbrahim Özkan... Kim? Geçen dönem, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi İyi Parti Grup Başkanvekili idi.
Bu dönem ise... Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı.
Nokta... Yorum serbest.

***


Derin sessizlik

İhsan Aktaş... GENAR Araştırma Şirketi sahibi. Sık sık televizyonlara çıkıyor... Gazetede yazıyor. Ekranda... Açık açık söyledi... Kimseden de bir tepki gelmedi:
Siyasetin finansmanı Türkiye'de önemli bir sorun.
Diğer partiler bu konuyu nezaketle, bir ölçüde yönetiyorlardı.
Fakat... Ekrem İmamoğlu döneminde, siyasetin finansmanı doz aşımına uğradı.
Tahminim o ki... Büyükşehir Belediye bütçesinin yüzde 20'ye yakını açığa alındı... Ve siyasetin finansmanında kullanıldı.
İhsan Aktaş bunları bangır bangır söylerken... Defalarca tekrarlarken... Allah'ın tek kulu çıkıp da, "Arkadaş, sen ne diyorsun?" demedi.
Yalanlayan... İhsan Aktaş'ı mahkemeye veren... Tepki gösteren çıkmadı.
Bu derin sessizlik... Neden?

***


Bir Kenya atasözü

Kenyaca yazılışı: "Mtaka yore kwa pupa, hukosa yote."
Türkçesi: "Her şeyi aceleyle isteyen, her şeyi kaybeder."

***


Batman'daki 'hadis'

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in Batman gezisi... Yatırım... Konuşma... Vali ve belediye başkanını ziyaret.
Batman belediye binasının kapısındaki yazı dikkatimi çekti.
Koskoca bir tabela: "Rüşvet alan da veren de melundur."
Makam odasında... Demirel'in yanında... Belediye Başkanı Salih Gök'e sordum:
- Sayın Başkan... Kapıdaki tabela neyin nesi?
Salih Gök... "Beğendiniz mi?" dedi:
- O sözler bir hadistir... Rüşvet haramdır... Veren de alan da suçludur... Göreve gelir gelmez yaptığım ilk iş, belediyenin kapısına bu tabelayı asmak oldu.
Salih Gök... Düzgün adamdı... Yemedi... Yedirmedi... Görev süresi dolmadan vefat etti... Rahmetle anıyorum. Sonra... Batman'a gittiğimde... Gözlerim o tabelayı aradı... Yoktu... Kaldırılmıştı.

***


Günün sözü


Rüşvete dair şiirler de var... Atasözleri de... Örneğin: "Rüşvet kapıdan girince, iman bacadan çıkar."
Günümüzde... Durum tam da bu..

***


Yara soğudukça acır

Daha dün bir bugün iki... Olay çok taze... Bu hafta böyle geçer. Demeçler verilir... Kimi iktidardakileri suçlar, kimi savcıları ve hâkimleri.
İki gündür görüyoruz... Sesini yükseltenler... Nöbet tutanlar... Pankart taşıyanlar... Yürüyenler.
Gelecek hafta... İlk günlerin sıcaklığı geçecek. İfadeler... İhaleler... Tanıklar... İtiraflar... Yara soğudukça acı başlayacak.
Hani... Ne derler: "Mevla görelim neyler... Neylerse güzel eyler."
Türk adaletine güvenelim... Ve bekleyelim.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.