YENİ TÜRKİYE'YE MEKTUP - ULAŞIM
İLKER AYCI (Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı)
1971 İstanbul doğumluyum. O yılların Türkiyesi'nde siyasiekonomik krizler, darbeler ve yokluk hakimdi. Krizlerle büyümüş bir neslin evladıyım diyebilirim. Hepimiz öyle değil miyiz? Şimdiki nesil o yokluk yıllarını ne mutlu ki bilmiyor. Babam İETT'de orta düzey bürokrattı. İstanbul Avcılar'da şu an İBB Sosyal Tesisleri olarak hizmet veren yer, eskiden İETT kampıydı. 12 Eylül'de ailece İETT kampında tatildeydik. Darbe oldu ve gelip babamı Avcılar'daki kamptan aldılar. Bir hafta babamdan haber alamadık. Hepimiz korku dolu günler geçirdik. Benim doğduğum, büyüdüğüm Türkiye böyleydi. Krizleri görerek ve onların içinden mücadele ederek geçmeyi, yılmamayı öğrendik. Ayakta kalmak ve hatta hayatta kalmak bile mücadele gerektiriyordu. Hayatta en büyük motivasyon kaynağım o gün yaşadığım sıkıntılar diyebilirim. Sıkıntılardan kastım sadece benim yaşadığım, bana özel, bireysel zorluklar değil. Ülkemin o günkü koşullarından kaynaklanan sıkıntılardı bunlar. Gençlerimize bizim yaşadığımız zorluk ve sıkıntıları yaşatmama arzusu da bir motivasyon. Siyasi istikrarsızlık ve darbe ile babasından ayrılan çocuğun acısı da bir motivasyondu. Bu motivasyonlarla o karanlık günlerden kurtulmak için çok çalışmamız gerektiğini idrak ettik. Rabbim o karanlıkları tekrar göstermesin...
THY DÜNYANIN TERCİHİ
Bu topraklarda atalarımız insanlar arasında din, dil, ırk farkı gözetmeksizin yüzyıllarca özgürce, kardeşçe yaşadılar. Tarihimizde yaşanan aksama ve kesintilere rağmen son 15 yılda bu güven ve kardeşlik ortamının yeniden tesis edildiğini görüyoruz. Bu güvenli ve istikrarlı ortamın her şeyin temeli olduğunu düşünüyorum. Dünyada artık her şeyin merkezinde insan var. Tüm çalışmalar insan odaklı. Coğrafi olarak bir ayağımız Asya, diğer ayağımız ise Avrupa'da. Yeni Türkiye'de de aynen böyle olmalı. Bir taraftan bizi biz yapan manevi değerlerimizle barışık, öte taraftan ise olabildiğince teknolojiye, bilime ve gelişmeye açık olmalıyız. Bu ikisini terazi kefeleri gibi dengeye oturttuğumuzda önümüz olabildiğince açık görünüyor. 'Yerli ve milli' hamlesi bünyesinde birçok alt metni barındırıyor: Başta kendini ve ait olduğun toplumu ve değerleri bilmek. Aldığın eğitimleri süzgeçten geçirerek kendine adapte edebilmek. Edindiğin bilgiyi bire bir taklit eden değil, etki altında kalmadan irdeleyerek özgün tasarımlara dönüştürebilmek. Batı hayranlığını "Adam yapıyor" tarzı hayranlık ifadeleriyle ayyuka çıkaran, özgüvenini kaybetmiş bir nesil yok artık. Bu psikolojik eşik aşıldı çok şükür. Bu eşiğin aşılması ile ortaya çıkan kazanım ve eserleri görüyoruz. Türk Hava Yolları olarak ürettiğimiz koltuk ve galley (uçak mutfağı) dünyada tercih edilir seviyeye ulaştı. Çünkü önümüzde büyük bir hedef var. Yerli üretim uçak yapma hedefimiz bizim bu noktaya gelmemizde önemli etkenlerden. Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. ve Havelsan kabin içi eğlence ve internet hizmeti sağlayıcı sistemlerin ve sivil havacılık alanında kullanılan diğer yazılım sistemlerinin; tasarımını, üretimini, tamirini, bakımını, pazarlamasını, satışını ve satış sonrası hizmetlerini gerçekleştirmek üzere bir Ortak Girişim Şirketi kuruyor. Bu anlaşma da yerli ve milli arayışımızın neticelerinden.