YENİ TÜRKİYE'YE MEKTUP - SİYASET
CEYDA BÖLÜNMEZ ÇANKIRI (Milletvekili)
Bağımsızlığı karakter edinmiş, bu uğurda bedel ödemiş bir milletin evlatları olarak atalarımızdan çok şey öğrendik. 15'lilerimizi, kınalı kuzularımızı şehit verdiğimiz bir direnişin destanı olan Çanakkale Savaşı'ndan, Anadolu'nun dört bir yanında emperyalistlere vatanı teslim etmemek, böldürtmemek için verilen bir bağımsızlık mücadelesi olan Kurtuluş Savaşı'ndan tarihin kalemle, kâğıtla yazılmadığını öğrendik.
Tarihi yazan ortak hissiyattır. Bu ortak hissiyatta buluşan kahramanlarımızın adeta Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarının ruhunu yaşadığına ve yaşattığına şahit olduk. 15 Temmuz 2016 tarihinde canlanan bu ruh bağımsızlık mücadelesini yeniden kazandı. Genciyle, yaşlısıyla, varlıklısıyla, yoksuluyla milletçe topyekûn mücadele verildi.
Bizler için bu tarih aynı zamanda Yeni Türkiye yolunda bir bağımsızlık mücadelesidir. Milletimiz o gece yüreklerinde zuhur eden tecrübeyi, acı ve ıstıraplarla dolu geçmişinden aldı. Siyasi hayatımız, milletin iradesine ket vuran hain darbeler ve muhtıraları yapan vesayetçi zihniyetin alçaklıklarıyla, zalimlikleriyle dolu. 15 Temmuz 2016 tarihi, artık bu zihniyetin ve temsilcilerinin milletçe bertaraf edildiği, vesayetçi zihniyetle süren yüz yıllık savaşın kazanıldığı, aziz vatanın idaresinin milletin eliyle milletin önderine teslim edildiği tarihtir. Bir destandır. Bir zaferdir. "Allah bir daha İstiklal Marşı yazdırtmasın" diyen Akif'in duasının kabulüdür.
Yeni Türkiye'nin inşası sağlam temeller üzerinde atılmaktadır. Bizim medeniyetimizde "İnsan yaratılmışların en şereflisidir." Türkiye'de insan haklarının her alanında olduğu gibi, dini, kültürel, sosyal, siyasi, ekonomik alanlarda, insan hakları başlığı altında değerlendirilebilecek devrim niteliğinde pek çok reforma imza attık. Bugün Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta yaşanan insani dramlar karşısındaki duruşu takdire şayan bir insan hakları mücadelesidir. Çok şükür bu zor süreçte "Dünya beşten büyüktür" mesajını her platformda dile getiren, içerde ve dışarda eli kanlı terör örgütleriyle kararlılıkla mücadele veren Sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi bir liderimiz var.
Öte yandan başbakanlık sürecinde ve cumhurbaşkanlığı sürecinde kadınların siyasi alanda da varlık göstermesi için mücadele vermiş olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın takdirleriyle Türkiye Cumhuriyeti'nin İlk Kadın İdare Amiri olarak inanıyorum ki kadınlarımızın verdiği mücadele Türkiye'yi çok farklı bir yere taşıyacaktır.
Muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkma gayemizde, kadınlarımız önemli bir aktör olacaklardır. Cumhuriyet tarihinde, AK Parti iktidarının anayasada kadınlar lehine yapmış olduğu değişiklikler, kadınlarımızın toplumsal katılımını artırma hususunda önemli bir yere sahiptir. Eğitimden sağlığa, istihdamdan siyasal hayata katılıma kadar, kadınlarımız için pozitif ayrımcılık içeren pek çok çalışmayı hayata geçirdik.
Eşi ölen dul kadınlara, evladı askere, çocuğu okula giden annelere maddi destek sağlayacak düzenlemeler yaptık. Kadının bireysel hak ve tercihlerinden dolayı herhangi bir ayrıma maruz kalmadan görevlerini yapabilmeleri, yarınların Türkiye'si için de temennimizdir.
Bizler için Yeni Türkiye; devletin milletiyle, tarihiyle ve coğrafyasıyla barıştığı Türkiye'dir. Büyümüş, kalkınmış ve güçlü Türkiye'dir. Toplumsal refah, büyük ekonomi, siyasi istikrar ve ileri demokrasi üzerinde yükselen Türkiye'dir. Finansta, sağlıkta, eğitimde, kültürde dünyanın cazibe merkezi olan bir Türkiye'dir.
Bütün farklılıkları ile birbirini seven, birbirine kenetlenmiş, kendine güvenen, özgür, sorumlu ve erdemli insanlarıyla yeniden dünyanın medeniyet merkezi olan bir Türkiye'dir.
Yarınlara dair bizleri umutlandıran bir liderimiz, liderine sahip çıkan milletimiz, geleceğine sahip çıkan bir gençliğimiz var. Yeni Türkiye'yi binlerce yıllık medeniyet bilinci ile yeniden inşa ve ihya edecek olan aziz milletimizin inancı ve kararlılığı olacaktır...