YENİ TÜRKİYE'YE MEKTUP - TİYATRO
NEVRA SEREZLİ (Oyuncu)
Merhaba... Bazı insanlar şanslıdır. Galiba ben de onlardan biriyim. Düşünüyorum da yıllar evvel koleji bitirdikten sonra burs alıp ABD'de okumak isterken burs çıkmayınca nasıl da kendimi tiyatro kursunda, Haldun Dormen'in karşısında bulmuştum. İşte benim şansım bu oldu. O yılın sonunda sahnelenecek oyunda Haldun Dormen başrolü bana vermişti. Başarılı bulununca da bir başrol daha geldi. Sonrasında Ankara Sanat Tiyatrosu'ndan gelen teklif... Genco Erkal'la yaptığımız müzikal, Dormen'le tekrar çalışma imkanı, kocamla kurduğumuz Çevre Tiyatrosu'nda geçirdiğimiz yıllarımız, akabinde Devekuşu Kabare'den gelen teklif ve orada sahnelenen oyunlar... Yani bir başrole çıktım ve bir daha da bırakmadım. Açıkçası öyle dişimle tırnağımla zirveye çıktım durumum da olmadı. Fakat zor olan hep zirvede daha doğrusu sahnede kalabilmekti. Başarımın tesadüfi olmadığını göstermek için çok çalıştım. Her yıl sahneye çıktım, disiplini hiç elden bırakmadım. Tiyatro sayesinde bol bol turneye çıktım. Anadolu'da gitmediğim yer kalmadı. Kimi zaman zorlukları oluyordu elbet ama hiç şikayet etmedim zorluklar karşısında. Şöyle dönüp geçmişe bakıyorum da hayatımın en güzel yıllarıydı o turnelerde geçirdim zamanlar. Bunca yılın sonunda şunu gördüm; yaptığınız işi sever ve ona saygı gösterip çok çalışırsanız bunun karşılığını illaki alıyorsunuz. Sanatçı olarak bizler toplumun huzurunda olan insanlardık her daim. Bizleri izleyen insanlar için rol modeli olabileceğimiz gerçeğini hiç aklımdan çıkarmadım. Bunun için hem sahne hayatımda hem de özel hayatımda dikkatli olmaya çalıştım. Topluma, ülkemin insanlarına hep bir hesap verme durumunda olduğumu hissettim. Belki, bazı arkadaşlarım bu konularda farklı düşünüyor olabilir. Onlara saygı duyarım. Ama kendi düşüncelerimin ne kadar doğru olduğunu bunca yılın sonunda ülkem insanlarının bana gösterdiği sevgi ve saygıdan anlıyorum. Açıkçası insanın mesleğinde gösterdiği bireysel başarı belli bir dönem sizi motive ediyor belki ama aslalon nedir derseniz, şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Elde ettiğiniz başarı toplumsallaştıkça anlam kazanıyor. Ülkemin, bu coğrafyanın sesini hep dinledim, dillendirmeye çalıştım. Mesela fırsat buldukça, imkan oldukça meslek hayatımda Türk yazarların oyunlarını sahnelemeye çalıştım. Belki eskiden azdı kendi yazarlarımızın oyunları ama artık çoğalıyor. Bu mektubu yazmadan az evvel genç bir Türk yazarın yazdığı oyunu okurken heyecanlanmam da bu yüzdendir zaten. Gençler bu bir bayrak yarışı, bizler sizlere devredeceğiz. Türkiye'nin her alanda başarılı olması için sizlere de çok iş düşüyor. Biliyorum dijital dünyanın cazibesi etkileyici. Ama kitap okumaktan, dergi okumaktan, gazete okumaktan vazgeçmeyin. Bunların lezzetini almanızı dilerim. Daha fazla tiyatroya gitmenizi isterim, daha çok kültür olaylarıyla ilgilenmenizi dilerim. Farkındayım ilgileniyorsunuz, gittiğim tiyatro oyunlarında karşılaşıyoruz bol bol. Aman böylesi şeyler için ısrarcı olun. Direnciniz kırılmasın. Kötücüllük karşısında yapılacak en etkili şey iyi şeyler düşünmek ve yapmak. İyi şeyler yapmak için ısrarcı olmak... Kimi zaman yaşadıklarımız sinir sistemlerimizi, ruh halimizi etkiliyor elbet. Dünya da gittikçe iyi bir yer haline gelmiyor. Ama kavga, gürültü, kötü söz, bencillik kime yarar sağlamış ki.... İyi şeyler yaparsak ve iyinin gölgesinde kötücüllüğü boğarsak Yeni Türkiye'yi hep beraber inşa edebileceğimizi düşünüyorum...