Asgari ücret 227 milyon lira.. Yani bu ülkede 227 milyon lira ile geçinen aileler var.. Bu ülkede özellikle düşük gelir seviyelerinde çocuk sayısının ne kadar fazla olduğunu da bildiğinize göre.. Beş, altı, sekiz kişi, 227 milyon lira ile nasıl geçinir?.. Kira.. Yiyecek.. Giyecek.. Okul.. Asgari ücretin yükseltilmesi gereğini Başbakan Erdoğan söylüyor ve çağrılar yapıyor.. "İşveren yüzde 20 artırsın. Gerisini bize bıraksın.." "Gerisi" dediğini biraz açalım.. Asgari ücretlinin eline 227 milyon geçiyor ama, bunun işyerine maliyeti 423 milyon lira.. Bu 423 milyondan devlet kesiyor da kesiyor.. Neredeyse yarısını.. Vergiler, sigortalar falan filan.. Bu ülkede büyük işçi çoğunluğu asgari ücretten çalıştığından, devlet bu kesintilerden vazgeçerse, büyük zarara uğrar.. Matematik olarak öyle.. Ama ekonomik olarak bakarsanız.. Asgari ücretli 227 milyon alıyor dedik.. Maliyeti 423 milyon dedik.. Aradaki fark devlete gidiyor dedik.. Gitmese.. 423 milyonun tamamı işçinin eline geçse, işçi bu paranın bir bölümünü ayırıp yastık altına koyar mı?.. Koyabilir mi?. Yani ekonominin dışına çıkarabilir mi?. Mümkün mü?.. 450 milyonla bir aileyi bir ay geçindirin de, 1 lira artırın bakalım. Başarırsanız, formülü bana verin, burada yayınlayayım. Siz de ekonomi nobeli kazanın.. Bir kuruş artıramaz. Tamamını harcar.. 423 milyonun tamamının ekonomiye girmesi ne demektir?.. Devletin KDV'ydi, ÖTV'ydi, gelir vergisiydi, şuydu, buydu diye, gene tonla para toplaması.. Bugün kestiği 200 milyon gene, belki de fazlası ile ona döner.. Niye fazlası ile.. Piyasaya giren para bu kadar artınca, talep artar, tüketim artar, dolayısı ile üretim artar. Yani ekonomik bir gelişme başlar. Bu gelişme dolaylı olarak devletin gelirlerine yansır. Yani.. Devlet aslında zarara uğramaz. İşçiden kestiği paranın adı değişir sadece. Para, işçiden devlete kestirmesinden değil, piyasadan dolaşarak devlete gelir. Bu dolaşma piyasayı canlandırır. Devlet kazanır. İşveren kazanır.. İşçi kazanır. Mesele bu kadar basit değil tabii.. Ama ben kolay anlaşılsın diye çok basit yazıyorum.. Şimdi bu basit gerçeğin farkında olan tek kişi var hükümette.. Başbakan Erdoğan.. Bunca ekonomi kurmayından benzeri açıklamalar göremedik, duyamadık.. İşi en iyi Kasımpaşalı biliyor. Zengin ailelerin çocuğu olarak pahalı okullarda okumamış. Çalışma hayatının neredeyse yarısı asgari ücretli işçi olarak geçmiş.. Damdan düşmüş.. Halden biliyor ve çözüm arıyor.. Hızlı, pratik, hemen uygulanır çözümler. İşverene "Sen yüzde 20 artır, gerisini bana bırak" demesi bu.. Erdoğan süreci hızlandırırsa, gereken yasal düzenlemeleri Kurban Bayramı'ndan önceye yetiştirirse seyreyleyin siz asıl o zaman Bayramı!..
