BU kentte tüm trafik düzenlemeleri sürücüler için. Yayalar kahrolsun.. Dün üzerime gelen arabayı görünce fark ettim.. Sabah gazetesinin hemen altında bir yol var. Barbaros Bulvarı'na açılan yan yol.. Hani Nehir Erdoğan buradan sola dönerken kaza yapmıştı ve sekizde sekiz hatalı olduğuna dair rapor yazılmıştı. Oysa köşede "Sola dönülmez" levhası yoktu ve İzmirli kız oraya hayatında ilk kez geliyordu.. Ercan, çıkışta beni o yolda bekler. Gazete önünde değil. Ana arteri tıkamamak için. Oradaki cebi de kapattık, HSCB baskınından sonra.. Nasrettin Hoca türbesi gibi, üç saksı ve kırmızı beyaz bir şerit astılar ki, bomba yüklü kamyonet "Aaa.. Buraya girilmezmiş" desin, başka binaya yönelsin.." Hani terörle savaşın en iyi yolu, hiçbir şey olmamış gibi yaşama devam etmekti. SABAH böyle yazmadı mı?.. atv böyle söylemedi mi?. Olmaz.. Kamyoneti başka yere sevk ettin mi, sen kendi savaşını yaparsın. Ötesini başkası düşünsün.. Cep kullanılmadığı için, indi bindi yapan arabalar ana arter trafiğini kesiyor ve ben utanıyorum. Her duran arabaya bir utanç.. Neyse.. Bugün meselem o değil. Ercan'ın beklediği yere gitmem için bu yoldan karşıya geçmem gerek.. Neraden?.. Ne zaman?.. Barbaros Bulvarı'nın sağından yukarı gelen arabalara trafik ışıkları yeşille sola dönüş izni veriyor. Bizim yola hızla dalıyorlar. O yeşil sönünce, bu defa soldan aşağı inen arabalara yeşil, sağa dönüş izni veriyor. Saniyesinde.. Yani bizim yol gene araç trafiğine açık.Bu defa adam tam yanınızdan hızla döndüğü için görme şansınız da yok.. Yani aynen Ercan Arıklı gibi bir kazada ölmeniz işten değil.. Söyler misiniz, ben günde ortalama iki defa ölüm tehlikesi ile baş başa kalmak zorunda mıyım?. Bin dikkatle geçiyorum. Ercan da öyle geçerdi.. Ama insanın dalgın, düşünceli bir anı olmaz mı?.. Olması, ölümü mü demek olur?. İstanbul'da bu işleri düzenleyen bir komisyon var.. UKOME galiba.. Usame olsa daha yakışır da.. İşlerin olmama sebebi bu komisyon.. Bütün dünya bilir ki, çözüm istemiyorsan, komisyona havale edersin. Nehir ucuz atlattı.. Ben ucuz atlattım.. Birisi ucuz atlatmayacak. Birisi ölecek. O gün düzeltecekler. Ercan'ın öldüğü gün, şip şak düzelttikleri gibi..