BERCAN TUTAR

İsrail’in açmazları

Siyonist rejimin elindeki imkânları ile ihtirasları arasındaki güç açığı giderek artıyor. Bunun en somut kanıtı 12 aydır Batı'nın her tür desteğine ve Gazze'yi barbarca yerle bir etmesine rağmen İsrail'in istediği zafere ulaşamamasıdır.
Hamas'ın direnişini yok edemeyen İsrail şimdi de Lübnan'a saldırılara başladı. Ancak hem İsrailli hem Batılı birçok uzmana göre savaşta ısrar siyonist rejimin sonunu getirebilir. Nitekim emekli tümgeneral Itzhak Brik, Jerusalem Post'a verdiği demeçte bölgesel bir savaşın İsrail'in yıkımına yol açacağına inanıyor.
Bunun birçok nedeni var. Çünkü İsrail ordusu Gazze'de ağır kayıplar verdi. Ordunun yorgunluğu ve moralsizliği had safhada. İsrail'in mühimmat stokları tükendi. ABD ve diğer Batılı ülkeler, İsrail'in mühimmat ve füze savunma sistemlerini düzenli olarak yenilemezse, İsrail'in cephaneliği savaşı sürdürecek kapasitede değil. Küresel baskı yanında İsrail savaş kabinesine iç kamuoyunun presi de artıyor. İsrail ekonomisi sıkıntıda. Tel Aviv semalarında görülen Hizbullah'a ait balistik füzelerin yol açtığı siren sesleri ekonomiyi temelden sarsıyor.

***

Batı medyası bile siyonist rejimin iktisadi ve endüstriyel yapısının önemli ölçüde aşındığının altını çiziyor. Bazı raporlar, savaş büyürse İsrail'in kredi notunun daha da düşeceğini söylüyor. Hazine bakanlığı, büyüme rakamlarının kötüleştiğini duyurdu. Uluslararası havayolları artık İsrail'e uçuşlarını iptal ediyor ve Lübnan'daki savaş yoğunlaşırsa uçuşların yeniden başlaması ihtimali sıfır.
Ancak siyonist rejimin asıl korkusu Hizbullah'ın gelişmiş savaş kabiliyetleri ve sofistike silah cephaneliği. Kuşku yok ki Hizbullah ile tam kapsamlı bir savaş, İsrail için Gazze'deki ile kıyaslanamayacak ölçüde yıkıcı olacak.
Şu an kuzeydeki İsrail kentlerinde Yahudiler evlerine dönemiyor. Hizbullah karşılık vermeye devam ederse eve dönemeyenlerin öfkesi Tel Aviv'e yönelecek. İşgalci Yahudilerdeki korku daha da büyüyecek. Görünen o ki askeri, insani ve ekonomik kaynakları hızla tükenen İsrail'in bu savaştan zaferle çıkması mümkün değil. Özellikle Hizbullah'ın füze, roket ve insansız hava araçlarını askeri hedeflerden sivil alanlara doğru yöneltmesi İsrail'i zorlayacaktır.

***

Reichman Üniversitesi'nin hazırladığı raporda Hizbullah'ın haftalarca günde İsrail'e 2 bin 500 ila 3 bin füze ve roket saldırısı düzenleyebileceği öngörülüyor. Üstelik bu cephanelik İsrail içindeki stratejik bölgeleri tehdit edebilecek hassas güdümlü mühimmatları da içeriyor.
Rapora göre yoğun saldırılar, Demir Kubbe ve Davut Sapanı'ndaki füze stoklarını birkaç gün içinde tüketebilir. ABD'nin askeri yardımı yetmeyecek. Bu nedenle İsrail sadece öncelikli askeri bölgeleri savunacak ve sivillerini korumasız bırakacak.
Ayrıca Lübnan'a kara harekâtı için İsrail'in elinde yeterli tank yok. Çünkü çoğu Gazze'de Hamas tarafından darbelendi. Ayrıca 10.000 yedek kuvvetin ruh sağlığı sıkıntılı, savaşa hazır değiller. Aktif görevdeki İsrail askerlerinde de gözle görülür ruhsal çöküntü söz konusu.
ABD bu yüzden tam ölçekli bir savaşı istemiyor. İsrail'in kazanamayacağını biliyor. Haliyle ABD ve siyonist rejimin Ortadoğu'daki 'askeri paradigması' sarsılıyor. Zira İsrail savunma felsefesi 'caydırma'ya dayanıyordu. İsrail'in belirlediği statükoyu her bozduğunda Filistin hareketine en ağır bedeller ödetiliyordu. Ancak bu caydırıcılık ve sindirme stratejisi, Hamas'ın İsrail savunmasını üç saat içinde etkisiz hale getirdiği 7 Ekim'deki Aksa Tufanı taarruzuyla tarihe karıştı. Hamas'ın siyonist rejimde yol açtığı gediğin Hizbullah'ın devreye girmesiyle daha da büyümesi bekleniyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA