"Suriye'de Gazze'den çok katliam yapıldı..." veya "Beşar Esad, Netanyahu'dan daha fazla Müslüman öldürdü..." demekteki maksat nedir, anlayabilmiş değilim.
Bu tür lakırdıların sahipleri trollerden ibaret olsa gam yemem. Fakat içlerinde mebzul miktar kendilerine köşe tahsis edilen kerameti kendinden menkul muhteremler de var, onları ne yapacağız!
Devrik Esad'ın zulümlerine dikkat çekmek için de olsa Gazze'deki soykırımı araçsallaştırdıklarının farkında değiller mi?
Bu ne menem hamakattır?
***
Esad'a istedikleri kadar lanet etsinler, lakin sersem sepet "teşbihler" yapmasınlar.
İlla benzeteceklerse,
Suriye'yi
Irak'a,
Esad'ı da
Halepçe'de 5 bin masum insanı kimyasal silahla öldüren
Saddam'a benzetebilirler. (Bana sorarsanız bu teşbih de isabetli değildir ama en azından kaş yaparken göz çıkarmaz.)
Biliyorum, içlerinde Saddam'ı "şehit" tesmiye edenler de var. Bunların Esad ile Saddam arasında benzerlik kurmaları hâliyle uygun düşmez. O hâlde
Hitler'e falan benzetsinler; benzetilecek zalim mi yok.
Hazır Saddam'dan bahsetmişken, daha önce bu köşecikte dercettiğim kıymet hükmümü yinelemek isterim:
Irak Devlet Başkanı
Saddam Hüseyin emperyalistlerin emrinde 8 yıl boyunca
İran'la savaşıp yüz binlerce insanın ölümüne neden olsa da,
ABD askerlerinin onu yakalayıp dişlerini bir hayvan gibi muayene etmekten ipe çekmelerine kadar her şey felaket kanıma dokunmuştu. İdam edilmesini izlerken sevinen, slogan atan o Iraklı Şiiler de midemi bulandırmıştı. Oysa ABD yerine kendileri Saddam'ı ipe çekselerdi alkışlardım.
***
"Beşar Esad, Netanyahu'dan daha fazla Müslüman öldürdü..." diyenlerin içinde aklını/insafını yele vermemiş olanlara yalvarıyorum:
Sabırları ve şükürleriyle Batı'da birçok insanın hidayetine vesile olan
Gazze'nin mazlum halkı hatırına,
Rim'in dedesi
Halid Nebhan'ın sakalına bulaşan mübarek şehit kanının hatırına, avuçlarını Allah'a açıp "Ya Rabb!" diye inleyen o kız çocuğunun hatırına lütfen bu tarz kıyaslardan ışık hızıyla uzaklaşın!
Şayet uzaklaşmasanız...
Netanyahu, "Bakın işte, Arapların birbirlerine yaptıkları kadar bile yapmadığımı bizzat kendileri itiraf ediyorlar; ben neden soykırım suçlusu oluyorum?.." dese ne cevap vereceksiniz?
Teşbih yaptığınızı sanıyorsanız; unutmayın, "Teşbihte hata olmaz; hata olsa teşbih olmaz."
Suriye'yi
Gazze soykırımıyla kıyaslamak nereden bakarsanız akla ziyandır. Her şeyden evvel teşbihte (benzerlikler kurulanlar arasında) zayıf olan güçlüye benzetilerek ifade kuvvetlendirilir değil mi?
Kim güçlü peki?
Gazze hâlâ öksüz, hâlâ yetim değil mi?
Hegemonya (ABD ve AB) Suriye'de iktidarı ele geçirenleri bir günde "terörist" katından çıkartıp neredeyse "mücahit" makamına yükseltirken, Gazze'de 5 yaşındaki çocuklara hâlâ terörist muamelesi yapıp "İsrail'in kendini savunma hakkından" söz etmiyor mu?