Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. kuruluş yıldönümünde yolun yarısını, yani senenin yüzde 50'den fazlasını çoktan geçtik. Ülkemizin kuruluşunun 98. yılı, yani 2021 senesi; en büyük orman yangınları yılı olarak kayıtlara geçti. 2023 ise doğal afet olarak elbette 6 Şubat depremi ve siyasi olarak da zorlu seçimlerle hafızalara kazındı.
Bu sene de yangınlar Temmuz ayında yoğunlaştı. Şükür ki, 2021'deki kadar vahim değil. Sebepleri ayrıca tartışacağız; ister sabotaj olsun ister ihmal -çünkü yangınların hatırı sayılır bir kısmının sebebi de ihmal- tırnak içinde nur topu gibi bir milli güvenlik sorumuz var artık: Orman yangınları…
Bu yazıda orman yangınları meselesine eğileceğiz. Öncelikle 2021 senesine odaklanalım. Bugüne kadar Türkiye'de meydana gelen en büyük orman yangını 2021 Manavgat orman yangınlarıydı. Bu yangında Manavgat'ta 56 bin 663 alan yandı. Aynı yıl Marmaris'teki yangında 12 bin 935, Bodrum'da 11 bin 898, Köyceğiz'de 1629 ve Gündoğmuş'ta 685 olmak üzere toplam 83 bin 810 hektarlık alan kül oldu.
2021'deki büyük yangınlar 28 Temmuz'da başlamıştı. Bu sene, durum 2021'deki kadar vahim değil şükür. Ama yine de sık sık Güney Ege, Akdeniz ve Kuzey Ege'den gelen yangın haberleri ajanslara düşüyor.
2021 yılındaki orman yangınlarının aynı anda ülkemizin pek çok yöresinde çıkması sabotaj şüphesini gündeme getirmişti ve bu kuşkuyu haklı kılan polisiye sonuçlara da erişilmişti.
İki yıl önceki yangınların sayısı aynı anda 88'e kadar yükselmişti, hesap edin.
Böyle haritaya baktığınızda Ege'den Doğu Akdeniz'in en derinlerine kadar pek çok bölgede orman yangını yaşanıyordu aynı anda.
SABOTAJLARDA OLAĞAN ŞÜPHELİ PKK
Dünyadaki hiçbir terör örgütünün bile kolayından tevessül etmediği orman yangınları, Türkiye'de PKK tarafından çıkarılmıştı. Örnekleri vardı, bu yüzden 2021 soruşturmaları bu ihtimal hesaba katılarak sabotaj öncelikli olarak yürütüldü, gözaltılar, tutuklamalar oldu.
Ki PKK'nın yeryüzünde işlenebilecek en kalleşçe, en aşağılık suçlardan olan orman kundaklama konusunda önceden de sabıkası vardı. 2019 yılında Pendik'teki Aydos Ormanı'nda yangın çıkaran şahıs, terör örgütü PKK adına bunu yaptığı gerekçesiyle 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Sabotaj meselesine değinmekle birlikte yine bir milli güvenlik sorunu olarak yangınların yüzde 89'unun insan kaynaklı olduğunu da söylememiz lazım.
Bu, vakalardan elde edilen yangın sebeplerinin tasnifiyle erişilmiş bilimsel rakam. Türkiye Cumhuriyeti'nde yangınların yüzde 89'u insan etkeniyle çıkıyor. Yüzde 11'i ise yıldırım gibi doğal sebeplerden… Küresel ısınma önemli bir faktör elbette. Hava sıcaklarının yükseldiği, yağışların azaldığı ya da yine küresel ısınmaya bağlı olarak sellerin sıklaştığı izahtan vareste.
Şimdi orman yangınlarının sebeplerini ilkokul seviyesindeki bir sınıflandırmaya hatırlayalım:
"- Ormanda güvenlik tedbiri alınmadan ateş yakılması
- Sönmemiş sigara izmariti ve kibritin yere atılması
- Orman içinde anız yakılması
- Cam ve cam kırıklarının ormanda bırakılması
- Çocukların orman içinde ateşle oynamaları
- Tarla veya otlakları genişletmek için ormanın bilerek yakılması
- Kasıtlı çıkarılan orman yangınları
- Doğal sebepler.
Bu arada orman yangınlarının iklim değişiklikleri ya da dengesizlikleri bağlamında hem sebep, hem de sonuç olarak öne çıktığını söyleyelim. Yani yangınların sebebi iklim dengesizliği, ama yangınların kendisi de dengesizliğe yol açıyor. Her şeyden önce biyolojik çeşitlilik büyük zarar görüyor. Ormanlardaki canlıların yaşam alanları yok oluyor. Erozyon, sel-taşkın ve hava kirliliğinde artış söz konusu oluyor. Lokal iklim sisteminde bozulmalar yaşanıyor. Sıcaklık, rüzgâr ve nem dengeleri değişiyor. Ve elbette yangınların ekonomik açıdan turizme de olumsuz etkileri var.
EKOLOJİK TERÖR VE EKOLOJİK İSTİHBARAT DÖNEMİ
Peki, orman yangınlarının artmasında küresel ısınmanın ya da iklim dengesizliklerinin hiç mi rolü yok. Elbette var. Küresel ısınmanın etkisiyle daha kolay yangın çıkıyor artık.
Küresel ısınma, ekolojik istihbarat kavramını da gündeme getirdi. Ekolojik istihbarat, küresel ekosistemdeki hissedilir değişiklikleri takip etme ve yakın, orta, uzak geleceğe yönelik bir öngörü oluşturmayı amaçlayan bir dal.
Orman kundaklamalarını da kapsayan ekolojik terör kavramını da bundan sonra daha sık konuşacağız. Maalesef…
Şayet sabotaj söz konusu ise olağan şüpheli, terör örgütü PKK'nın Ateşin Çocukları İnisiyatifi adlı hain hücresi. Dün MİT'in öldürdüğü PKK'lı terörist, örgütün 'kundakçıbaşı' idi. Soreş kod adlı Özgür Alparslan. Bu 2006 senesinde girmiş örgüte. Dağda hızlı yükselmiş kariyer yapmış. PKK'nın kundakçılarının başına getirmiş. Sonunda MİT avladı bunu. Yapımda emeği geçenlerin ellerine sağlık.
Bu tür terör faaliyetlerine batı literatüründe ekolojik terör deniliyor. Amerikan Federal Soruşturma Bürosu FBI, bu ekolojik terörün 2003-2008 yılları arasında ABD'ye maliyetini çıkarmış bile: 200 milyon dolar.
2023 yangınlarının Türkiye'ye faturası inşallah 2021 gibi olmaz, şimdilik olmayacak gibi de görünüyor. Ama her halükârda önümüzdeki senelerde orman yangınlarıyla ülke olarak daha çok mücadele etmek zorunda kalacağız. Bunun için savunma sanayii teknolojisinden, istihbarat teknolojisine her türlü imkânı kullanmak gerektiği aşikâr. Ve hiç şüphesiz ki, en iyi mücadele yöntemi yangınları, daha çıkmadan önlemek...