Yazıya Tonyukuk222 isimli hesabın sosyal medya paylaşımında rastladım. Özellikle Abdullah Gül hakkında "iddialı iddialarda" bulunuyordu. Muhtemelen önümüzdeki günlerde bu yazı çok konuşulup, tartışılacak. Öncesinde bir göz atın istedim.
"Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum ama geçtiğimiz hafta sonu Kayseri'de Abdullah Gül ismiyle bir müze açıldı.
Müzenin açılışı için Kayseri'ye gelen İngiltere büyükelçisi Richard Moore'un 15 Temmuz darbesinden sonra Kayseri'yi üçüncü kere ziyaret etmesi de çok manidar.
Bildiğiniz gibi 2008'de İngiltere Kraliçesi tarafından Büyük Şövalye nişanı ile ödüllendirilmişti. Yine Abdullah Gül 2010 yılında Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'ne yani Chatham House'a, Chatham House Ödülü'nü almak üzere İngiltere'nin yolunu tutmuştu.
Abdullah Gül'e bu ödül Anadolu'nun İngiliz işgalinin yıl dönümünde verildi!
2008 yılında Abdullah Gül'e Büyük Şövalye Nişanı takmak için gelen Kraliçe Elizabeth'in gemisi MMS Illustrious, Türk karasularına girmesine rağmen Türk bayrağı takmadı.
1918'de İstanbul'u işgal etmek üzere Türkiye'ye gelen İngiliz gemisi ile tam aynı yere demirledi ve bu gemide bir de askeri tören düzenlendi. Bu törene Abdullah Gül ve eşi, Egemen Bağış, Cüneyt Zapsu ve Ali Babacan katıldı.
İsrail devletinin kurulmasına öncülük eden, Sykes Picot haritalarını çizerek Osmanlı'yı yıkan ve Sevr'i yapan "yuvarlak masacılar"dı. Bu yuvarlak masanın adı daha sonra "Kraliyet Uluslararası Enstitüsü" olarak değişti. Daha sonra da bu masa resmi bir kuruluşa dönüştürülerek 2004'de Chatham House adını aldı.
Bu kuruluşun en önemli özelliği kapalı kapılar ardında tüm dünyanın haritalarının çizilmesi, savaşların tartışılıp yönlendirilmesidir.
Chatham House'da yapılan tüm konuşmalar gizlidir, halka açıklanmaz.
Chatham House aynı zamanda Exeter Üniversitesi ile de yakın bağlantı halindedir. Exeter mezunları Abdullah Gül, Fehmi Koru'dur.
Exeter Üniversitesi'nin yabancı ülkelerden birçok kişiye burs vermesi de çok ilginçtir.
Exeter Üniversitesi'nden mezun olan veya doktorasını burada yapan kişileri, daha sonra özellikle İslâm ülkelerinde önemli ekonomik ve siyasi kuruluşların başında veya devlet görevlerinde görmek mümkündür.
Mesela İslam Kalkınma Bankası'nın bütün önemli yöneticileri Exeter Üniversitesi'nde yüksek lisans veya doktora yapmıştır!
Dediğimiz gibi Chatham House'ta konuşulanlar Chatham House'da kalıyor, Orta Doğu bu yuvarlak masanın etrafında oturanlar tarafından şekillendiriliyor.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında İngiliz derin devletinin donanması gizlice kıyılarımıza yanaşıyor.
Darbenin arkasındaki üst aklın İngiliz derin devleti olduğu da Türk halkı tarafından artık biliniyor.
Her planın arkasında İngiliz derin devleti olduğunu ve her şeyin farkında olduğumuzu söylediğimizde ise Richard Moore twitter hesabından 'Daha yeni mi anladınız?' diye cevap veriyor..."
Pes mi pos mu?
Son yılların en teknolojik "işyerine çökme" olayı Ankara'da yaşandı.
Market sahibi adam önce İzmir'de dükkan açmıştı. Bir çetenin dükkanına musallat olması ve sürekli haraç alması yüzünden işyerini İzmir'e taşıdı. Ancak çete orada da adamı buldu ve "Dükkanın bizim olacak" diye yeniden tacize başladı. En sonunda bir gün markete gelip para ödemeden kahvaltılık aldıktan sonra tezgahın üzerine bir pos makinesi bırakarak, "Bundan sonra alışveriş ödemeleri buraya yapılacak" deyip son raconu kestiler.
Eksik olmasınlar, dizi ve filmler sayesinde mafyanın her türlü "çökme" yöntemini öğrenmiştim. "Elektronik çökme" yöntemini de Show Ana Haber bülteninde ekrana getirilen bu haber sayesinde öğrenmiş oldum.
Ne demiş?
Elazığ'da soyulmaktan bıkıp, camı çerçeveyi kırmalarından usanan esnaf, soyguncuların son icraatından memnundu. "İyi hırsızlarmış. Onlara bıraktığımız harçlığı almışlar, dükkanı ve kasayı da incitmemişler."
Zap'tiye
Hastane ve ambulans vurdu, yardım kamyonlarını havaya uçurdu, 150 gazeteciyi öldürdü. Aşağılık savaşın Nobel'i olsa kesin Netanyahu'ya verilirdi.
Gaf'let kürsüsü
Bir tek teleferik faciası yaşamamıştık. Onu da bayramda aradan çıkarttık...