YAVUZ DONAT

Önemli ‘etik’ araştırması

Köksal Toptan... 1977'de milletvekili oldu... 34 yaşında... Adalet Partisi dönemi.
Devlet Bakanlığı... Sonra darbe... 12 Eylül 1980.
1986... Yine milletvekili... 1991'de Milli Eğitim Bakanı... Doğruyol Partisi.
1995... Kültür Bakanı.
Sonra... AK Parti döneminde... Milletvekilliği... Adalet Komisyonu Başkanlığı... TBMM Başkanlığı.
Ve... Aktif siyasete veda.
20 Haziran 2017... Kamu Etik Kurulu Başkanı.
Bu süreçte önemli bir araştırma yaptırdı: "Yerel yönetimlerde etik."
Araştırmanın finansmanı... Avrupa Birliği'nden.
Kamuoyuna, belediyelerle ilgili görüşü soruldu.
Yüzde 94.4'lük kesimin yanıtı: "Güvenmiyorum."

***


Bir rüşvet hikâyesi

Yaşanmış bir olay... Film gibi.
Cemil Çiçek'in, Adalet Bakanı olduğu yıllar.
Eski bir milletvekili, Cemil Bey'i ziyaret eder... Yanında bir iş insanı var.
Eski milletvekili der ki:
- Falanca devlet kuruluşunda, bu arkadaşımızdan şu kadar rüşvet istemişler.
Çiçek... Rüşvet istenen adama döner:
- Şimdi, Ankara Cumhuriyet Başsavcısı'nı arayacağım... Suçüstü yapılacak... Her türlü garantiyi veriyorum, sana hiçbir şey olmayacak.
- Sayın Bakanım... İzin verirseniz düşüneyim.
Aradan 15 gün geçer... Cemil Bey'in ziyaretine bu kez bir eski bakan gelir... Yanında yine o adam.
Konu... Aynı olay.
- Sayın Bakanım... Size iki hafta önce arz etmiştim... Şu kurum... İstedikleri rüşvet şu kadar.
- Bak kardeşim... Sana daha önce de söyledim... Suçüstü yapılacak... Türkiye Cumhuriyeti bakanı olarak güvence veriyorum, sana hiçbir şey olmayacak.
- Efendim, izin verirseniz düşüneyim.
Gidiş o gidiş... Adam şikâyetçi olmaktan korkar.
Olayı, özetleyerek yazdık.
Televizyoncu arkadaşlar ararsa... Cemil Bey belki ekranda ayrıntılarıyla anlatır.

***


'Neden?'

Kamu Etik Kurulu'nun araştırması hayli kapsamlı.
Vatandaşa bir soru daha soruldu:
- Belediyelere neden güvenmiyorsun?
Alınan yanıt: "Yolsuzluk."

***


Devlet arşivi

Bitmedi... Sorulara devam:
- Yolsuzluğa tanık oldun mu? Bizzat gördün mü?
100 kişiden 92'sinin yanıtı:
- Hayır... Tanık olmadım... Bizzat görmedim.
Bu araştırma devletin arşivlerinde.

***


Boş işler

Ramazan Bayramı kapıya dayandı... Ey ahali;
- Şekerleme alacaksan şu marka olmasın.
Önümüz yaz... Araç piyasası canlanır.
- Ey millet! Şu marka otomobilleri alma.
Canın kahve mi içmek istedi?
- Sakın ha sakın... Falanca kafenin önünden geçme.
Bunlar... Boş işler.
Eğer... Boykot edilecekse... İsrail malları için boykot çağrısı yapılır... "Hay ağzına sağlık" denilir.
Konu araç ise... TOGG tavsiye edilir... Çok da iyi olur.

***


Hoca'nın yüzüğü

Nasreddin Hoca, üzgün... Karalar bağlamış... Dolaşıyor... Neden mi?
Yüzüğünü kaybettiği için.
Konu komşu, eş dost başlamışlar Hoca'nın yüzüğünü aramaya... Sokak sokak.
Komşulardan biri sormuş:
- Hocam, yüzüğünü nerede kaybetmiştin?
- Evin samanlığında.
- Öyleyse ne diye sokakta dolaşıp duruyoruz? Yüzüğü samanlıkta arayalım.
- Ama samanlık karanlık... Orada yüzüğü bulmak zor.
Günlerdir yapılan "hak arama" gösterileri, aklımıza bu fıkrayı getirdi.
Eğer... Bir haksızlık varsa... Hak aranacaksa... Adalette... Adliyede aranacak.
Sokak gösterilerinde değil.

***


Çıkmaz sokak

Protesto... Yürüyüş... Haktır... Demokrasidir... Özgürlüktür.
Ama... Fakat... Lakin... Polisle çatışmak... Polise asit fırlatmak... Polisi yaralamak... Kamu malına zarar vermek başka şeydir.
Geçmişte bunlar oldu.
Ve Türkiye çok ağır bedeller ödedi.
Darbe çağrıları... Kırıp dökmeler... Muhtıralar... Darbeler... Artık yeter.
Siyasetin meşru zeminleri vardır.
İktidara giden yolu bağırıp çağırarak, küfrederek, kırıp dökerek aramak... Çıkmaz sokaktır.

***


Kardeş tüyü

Karga... Yaralanmış... İyileşmiş... Ama hâlâ kederliymiş.
Sormuşlar:
- Neden bu kadar hüzünlüsün?
- Beni vuran okun arkasında kardeşimin tüyleri vardı... Bir türlü unutamıyorum... Onun için hüzünlüyüm.

***


Atasözü

Atasözü demeye dilimiz varmıyor... Ama... Maalesef... Yerleşmiş bazı deyimler var... Hem de çok.
"Devletin malı deniz, yemeyen domuz" gibi.
"Bal tutan parmağını yalar" gibi.
Şurası bir gerçek ki... Ülkemizde "domuz" çok.
Parmağını yalayan ise... "Yok" diyen parmağını kaldırsın.

***


En büyük günah

Âl-i İmran Suresi... 3/161
"Kim devlet malına hıyanet ederse, kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı, boynuna asılı olarak gelir."

***


Unutma

Acı gerçek... "Para konuşunca doğruluk susar."
Ancak... Unutulmaması gereken gerçek ise şu: "Dürüstlük en iyi siyasettir."
Noktayı bir Rus atasözüyle koyalım:
"Bu kadar zeki olma, senden zekileri hapiste."
Yarın... Devam etmek üzere.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yavuz Donat | Önemli 'etik' araştırması

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.