Seçim sonuçlarıyla ilgili ekranlarda pek çok uzman kişi ahkâm kesti. Peki sıradan vatandaş, sonuçları nasıl değerlendirdi? Onu da köşemizin üretken okuru Ali Uygur'dan dinleyelim:
"Yüksel beyciğim, çok yanlış yaptık çok... 31 Mart'tan beri yapılan bütün yorumları dikkatle izlemeye çalışıyorum. Hep AK Parti'nin yanlışlarından bahsediyorlar. Neymiş, AK Parti aday seçimlerini yanlış yapmış, piyasayı kontrol altına alamamış, emeklilerin durumunda iyileştirilme yapamamış. Herkes kendince yenilgiye bir kılıf arıyor. Reis bile kan ve ruh kaybından söz ediyor. (Demokrasilerde son sözü seçmen söyler. Adam tutup da seçmeni suçlayacak değil ya... O CHP'ye mahsus bir söylem ama şimdi seçimleri kazandılar ya, seçmene övgüler düzüyorlar. Bir zamanlar bidon kafalı diye hakaret ediyorlardı)
Demokrasilerde son sözü sandık (seçmen, yani halk) söyler demiştik. Vatandaşın dediği olur ama bu demek değildir ki vatandaşın her yaptığı doğrudur. Bazen algı operasyonu, yalan ve kirli oyunlarla vatandaş manipüle edilebilir. Darbeler bunun en bariz örneğidir. 1960 darbesine direnemeyen vatandaş, 15 Temmuz'da canını siper ederek darbe girişimini önlemiştir.
Çok yanlış yaptık, çok... Pireye kızıp yorgan yaktık, dünyanın en büyük ve tecrübeli lideri Erdoğan'ı üç kuruşa sattık, ona ihanet ettik. Ülkeye yaptığı sayısız hizmetleri, çağın ötesinde gerçekleştirdiği hamleleri, hele dünya sahnesinde oyun kurucu olarak Türkiye'yi söz sahibi yapmasını bir kalemde unuttuk. Bize bunca gurur yaşatan Reis'e vefamız böyle pamuk ipliğine mi bağlı olacaktı?.. Tamam, bu sonuçta AK Parti'nin de yanlışları çok ama böyle mi olmalıydı?..
Eminim ki, Reis gerekeni yapacak, bizi daha güzel yarınlara taşıyacaktır. Yeter ki ona inanıp güvenelim, bir daha aynı yanlışa düşmeyelim. Saygılarımla..."
Banka promosyonu mu dediniz?
Köşemizin gediklisi Muharrem Akduman'ın bu kez de banka promosyonları konusunda söyleyecekleri var:
"Yüksel'ciğim günaydın, bankaların emekli maaşını üç yıl sizden alacağım taahhüdünde bulunan müşterilerine üç yıl için ayrılmamak şartı ile 18 bin TL vereceği açıklanıyor. Benimki 10 bin TL'ye denk geliyor. 18 bin TL'yi imzalayanlar aslında birçok taviz veriyor, bilerek veya bilmeyerek... Evraktaki yazılar karınca duası gibi. 'At şuraya imzanı...' Tamam... Oysa üç fatura ödemesini sizden yapacağım, kredi kartınızı kullanmayı, nakit avans çekeceğimi de taahhüt ediyorum diyorsunuz aslında. Aynı bankada ikinci bir hesabınız varsa bu da ekstra bir artış. Katılım aracılığı ile girenlere bir artış daha... Hepsi kabul edildiği takdirde doğru, 18 bin TL'ye çıkıyor ama ben hiçbirini kabul etmedim. O zaman da 10 bin TL oluyor, işine gelirse...
Vatandaşa açık açık anlatılmıyor bütün bunlar. Yapılacak bir şey yok... Sevgiler."
HAFTANIN ŞİİRİ
SEN VE BEN
Beni benden al ki
fazla yer tutmayayım
Seni benden al ki
bir daha umutlanmayayım
Seni senden sal ki
tutsağın olmayayım
Beni senden sor ki
cevapsız kalmayayım
Yüksel Aytuğ - 2024
Ne demiş?
Çocuk: Ben sana düştüm ama Fenerbahçeliyim. Artık Beşiktaşlı mı oldum? Necip: Hayır, üzülme. Sen hala Fenerbahçelisin. Benim elimi tuttun diye artık ben Fenerliyim... (Helal olsun sana Necip)
Gaf kürsüsü
İskenderun'da Örümcek Adam maskesiyle bayram namazı kılan animatör, polis tarafından ters kelepçe takılarak dışarı çıkartıldı. Adamın depremzede çocuklara moral vermek için bölgeyi dolaşan bir gönüllü olduğu anlaşılınca serbest bırakıldı.
Zap'tiye
Türkiye'nin en zeki şehirleri arasında İstanbul ancak 6'ncı olabilmiş. Zaten aklı olan; bu pahalılık, trafik, gürültü ve pislikten geçilmeyen şehirde durur mu?