Yine memleketin Nişantaşı'ndan, Etiler'den, Bebek'ten, Konak'tan, Karşıyaka'dan ibaret olduğunu sanan o bildik kalemler kaybetti.
Duydum ki mesela bunlardan biri Amerika'ya gidiyormuş dönüş bileti almadan.
Diğeri de İzmir'e yerleşecekmiş.
Hal böyle olunca kafama takıldı. Sordum adının açıklanmasını istemeyen ünlü bir solcu ağabeyime; "Her defasında neden bu arkadaşlar kaybediyor?" diye...
Şöyle cevap verdi:
"Çünkü... Bu concon arkadaşlarımız sabah gazetelere, akşam ana haberlere şöyleee bir göz atıyor, arada bir de bildik mekânlara gidip karşılıklı, 'Adil'le görüştüm. Bu defa bittiler! Hakan'a sordum yıkılıyorlar' deyip birbirlerini gaza getirecek kritik attırıyorlar. Sonra bu kritiklere kendileri de inanıyorlar. Ancak 'Göbeğini kaşıyan, pijamalı, bidon kafalılar' diye hakaret ettiği adamlar galip gelince de bu kez bunalıma girip kaçış yolu arıyorlar! İşte bu adamlara demek lazım. Ee be kardeşim, 'Adama göbeğini kaşıyan' diyorsun ama sen de bütün gün oturup bir elinle poponu kaşıyorsun! Azıcık Nişantaşı'ndan çıkıp, Esenyurt'a, Bağcılar'a gitsen. Anlayacaksın neyin ne olduğunu ammaaaa... Anlayana kadar da poponun bir tarafını yırtacaksın!"