Manevi iklimin gönülleri ısıttığı, dostlukların, sevgi, vefa, barış ve yardımlaşmayla beslendiği mübarek ay... Cuma günü ilk teravih, ilk sahur ve ramazan.
Ramazan başlamadan... Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, TESK (Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu) Başkanı Bendevi Palandöken bir araya geldiler.
Palandöken... Bir öneride bulundu:
"Bu yıl ramazanda zam yapılmasın... Türkiye'de bir ilk yaşansın."
"İnşallah" diyoruz... Ve Palandöken'e teşekkür ediyoruz.
***
Bakanın... İlgisine, bilgisine
Hükümet çok iyi bir şey yapıyor... Sahtekârı... Hileli ürün satanı... Kebaba, köfteye at eti, eşek eti, domuz eti karıştıranı açıklıyor... Şehir şehir... Firma firma.
Ama... Bundan çok kişinin haberi olmuyor.
Ticaret Bakanı Sayın Ömer Bolat ile tanışmıyorum... Ona bir çift sözüm var.
Esnafın babası Bendevi Palandöken'den ricada bulundum.
Mesajımı Ömer Bolat'a iletmesi için:
Sayın Bakan, Sahtecilik yapanların, halkı kandıranların işyerlerinin önüne pankart asılsın... Suç ve suçlunun adı yazılsın.
Lütfen kapatın böyle yerleri... Mühürleyin.
***
Osmanlı'da ceza
Hileli mal üretene... Satana... Müşteriyi kandırana ceza:
Çarşı pazar dolaştırmak... Teşhir etmek... Rencide etmek... Küçük düşürmek.
Sahtekâr... Hem esnaf arasında hem de kamuoyunda itibar kaybediyor.
Hani ne derler? İnsan içine çıkacak hâli kalmıyor.
***
Caminin önü
Ekmekten... Etten... Kontrolden söz edince... TESK Başkanı Bendevi Palandöken, tanık olduğu olayları anlatıyor:
Cemaat, akşam camiden çıkıyor... Kapının önünde biri ekmek satıyor... "Köy ekmeği" diyor... Yalan.
Bir başkası... Tatlı satıyor... Şeker şurubundan üretilmiş... Sağlığa zararlı.
Devlet, her dükkânın önüne, her caminin önüne bir memur koyacak değil elbette... Ama... Satıcı, ahlaklı olacak... Alıcı olarak biz de mutlaka kontrol edeceğiz.
***
Esnaf... Toplumun belkemiği
Türkiye'de esnaf sayısı 3 milyona yakın... TESK Başkanı Bendevi Palandöken dedi ki:
417 meslek... 117 dalda hizmet veren bir kesim... Berberinden lokantasına, kasabından manavına, kuyumcusundan marangozuna kadar.
Halkın temel ihtiyaç maddeleri de dâhil, hizmet üreten her yerde biz varız.
Haklısınız... Sahte ürün satanı, etin içine at, eşek, domuz eti karıştıranı 30 gün teşhir edeceksin... Dükkânını kapatacaksın... Böylelerine tekrar şans verilmemesi lazım.
***
Boykot
Cumhurbaşkanı Erdoğan söyledi: "Boykot edin."
Ah keşke edebilsek.
Bendevi Palandöken, "Sayın Cumhurbaşkanımıza katılıyorum" dedi:
- Zincir market... Küçük market... Büyük market... Merdivenaltı ticaret... Halkın ekmeğiyle oynayanları, etiketleri şişiren açgözlüleri boykot etmek gerek.
***
Ekmek ve et
Osmanlı dönemi... Birinci Abdülhamid'in emirnamesi:
"Ekmek ve et her şeyden önemli."
Padişah... Sadrazam... Devlet görevlileri fırın denetliyorlar.
Fatih Sultan Mehmed... Denetime çok önem veren padişahlardan.
Bazen padişah kıyafetiyle... Bazen tanınmamak için kıyafet değiştirerek çarşıyı, pazarı dolaşıyor... Esnafı kontrol ediyor.
***
Ahilik... Ve Ömer Bolat
Selçuklu'dan, Osmanlı'dan gelen bir kültür... Örgütlenme.
Temelinde dürüstlük yatıyor.
Ticarette, sanatta... Ekonominin bütün dallarında... Usta-çırak ilişkisi... Mesleki ve ahlaki yetişme... Dürüstlük... Yalan söylememek... Müşteriyi kandırmamak.
Ticaret Bakanı Prof. Ömer Bolat bir esnaf çocuğu.
Ahilik nedir, iyi biliyor.
Halkın içinde... Sıfır kibir... Hâlden anlıyor.
Ramazan öncesi... 81 ilden... Önde gelen ahileri topladı... Ankara'da.
Ahilik ilkelerinin kurumsallaşmasını... Ramazanı fırsat bilip etiketlerle oynanmamasını...
Bunun için ahi önderlerinin esnaf esnaf dolaşmasını istedi.
İlkeler:
Dürüstlük... Güvenilirlik... Meslek ahlakına saygı... Hakka ve hukuka riayet... Şefkat... Güleryüz...
***
Gel de kuşku duyma
Bendevi Palandöken "Vatandaş uyanık olacak" dedi:
- İhtiyaçlarını... Bildiği, tanıdığı, markası belli yerlerden alacak.
Sonra... "Ama... Vatandaş kuşkulu" diyerek ekledi:
- Kuşku duymakta da haklı... Zira... Bazen alışverişin en yoğun olduğu büyük marketlerde bile yanlış işler yapılıyor... Son kullanma tarihi geçmiş ürünler satılıyor.
***
Günün sorusu
Erzurum'da... Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'in bir uygulaması var:
"Müşavere buluşmaları."
Müşavere... Arapça kökenli.
Türkçesi... Danışma.
Mehmet Sekmen, zaman zaman semt pazarlarına gidiyor... Halk pazarlarını geziyor... Çarşıyı dolaşıyor... Esnafla konuşuyor... Alışveriş edenleri dinliyor.
Aynı uygulamayı Van Valisi Ozan Balcı da yapıyor... Sokakta... Çarşıda pazarda... Halkın içinde.
Denetimi, şehrin mülki idare amiri... Belediye başkanı bizzat yapınca... Diğer kademelerde görev yapanlar da işlerini savsaklayamıyor.
Sahi, siz, yaşadığınız kentin yöneticileriyle çarşıda, pazarda hiç karşılaşıyor musunuz?
***
Al sana ceza
Osmanlı dönemi... Olay Kilis'te yaşanmış.
Gramajı düşük ekmek satan fırıncının yüzü boyanmış.
Boynuna, birkaç ekmek asılmış.
Ve eşeğe bindirilmiş... Çarşı, pazar, mahalle, halkın içinde dolaştırılmış. (Talip Şahin... Osmanlı'da Esnafların İşledikleri Cürümler ve Karşılaştığı Müeyyideler.)
Günümüzde böyle yüz boyama, eşek üzerinde dolaştırma cezası olmaz... Fakat... Teşhir de şart.
Yolunu, yöntemini Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile Ticaret Bakanı Ömer Bolat düşünsün.