Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HINCAL'IN YERİ HINCAL ULUÇ

...Ve bir muhteşem CD!..

Yani bakın üzerinde Sina Koloğlu yazmasa, bu albümü almaz, müzik setime koymaz, bir meraklısına verirdim giderdi.. Ama Sina, benim en sevdiğim dostlarımdan, yeri hâlâ dolmayan Doğan Ağabeyimin oğlu.. Öyle olunca "Bakalım ne yapmış" diye taktım sete..
Bir mucize çıktı.. İnanması güç bir mucize.. Daha ilk melodilerde yakalandım.. Nedir yahu.. Büyülü mü bu müzik!. Kır Çiçeği parçanın adı.. Tüm albüm öyle zaten.. Enstrümantal.. Sözsüz müziğin insanı ilk iki satırında avlaması "Büyü" değilse nedir?. Derken ikinci şarkı girdi.. Bozkırın Atları..
Hani Yılkı Atları vardır, kırlara öyle bırakılmış.. Sürüler halinde koşarlar.. Onların sesini duyuyorsunuz resmen.. Sonuna kadar dinledim 10 parçalık albümü.. 4 numarada CD'ye adını veren parça var..
"Geceden Sabaha.." "Geceden Sabaha adı peki neden" diye kendi kendine soruyor Sina, albüm kapağında.. Cevap da veriyor!.
"Bu zaman diliminde yazıldı şarkıların büyük bölümü. Her şarkı bir yolculuktu. Dönüp baktığımda, hiç birinin şafağı görmediğini fark ettim. Gecenin sabaha giden sessizliğinde dolaştı notalar."
Sonra düşündüm.. "Ben Doğan Ağbimi, onun oğlunu çok seviyorum da ondan mı?."
Fırsat doğdu.. Yeğenim Zeynep ve sevgili Nehir Erdoğan'la Kadıköy'den dönüyoruz.. Nehir'in annesi Şükran Hanım, bizi davet etmişti. Şaşkın Bakkal'daki evlerinde gün batımı harika olurmuş.. O saatte bir sofra.. Hava puslu, gün batımını göremedik ama, Erol Evgin'in dediği gibi, "Evlerin ışıkları bir bir yanarken" tam karşıdaki Adalara bakmak nasıl muhteşem.. Nasıl keyif.. Hele de tabaklarımıza aldığımız lezzetlerle..
"Tanrım, ne mutlu insanım ben.. Ne güzel anlar yaşatıyorsun bana" diye teşekkür ettiğim saatlerden biri işte..
Ercan arabayı hareket ettirince, ben de müzik setini tıklattım, hiç ses etmeden..
Aynen benim gibi oldu ikisi de.. Daha ikinci satırda durdular, sustular, kulak verdiler.. "Bu ne" dediler.. "Bu ne güzelliktir. Kimin?."
Yani Sina, 80 yaşındaki Hıncal'ı da, iki genç kızı da yakalayan bir müzik yapmış ki.. Evrensel.. Yani ille de benzetmek gerekirse, yeni bir Fahir Atakoğlu var karşımızda.. Pop.. Rock.. Caz, hepsi karışık.. Neyle karışık.. Anadolu ezgileriyle..
Yaaa!. En güzel tarafı o.. Geceden sabaha evrensel müzikle Anadolu esintileri..
Size bir şey diyim mi?. İki tane alın. Biri kendinize.. Biri hediyelik.. Nasıl makbule geçtiğini göreceksiniz!.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA