(Bu yazı tam bir hafta evvel yazılmalıydı. Ama o günlerin gürültüsü içinde kaybolsun istemedim. Güncelliği mi?. Al birini, vur ötekine, bizim yayın kuruluşlarımızın hepsi ayni kafada oldukça, bu konu eskimez.. Üstelik bugün çarşamba.. RTÜK toplanacak. Belki seyircinin eşek yerine konmasını da konuşurlar..)
***
Sevgili
Muhtar Kent, benim can arkadaşım, belki bilirsin, ben Pepsi'yi ağzıma koymam. Öyle ki, üç kasa avanta Pepsi alma uğruna Coca Cola satmayan o hem de çok pahalı restoran ve cafelere de adım atmam.. Onları Rekabet Kurulu'na şikayet etmişliğim de vardır. Ama bu kurul görevini yapmadı, ne yazık ki..
Pepsi içmeyişim, onun kötü olmasından değil. Kola tiryakiliği sigara gibidir. Birine alışan ötekini içmez.. Ben mesela Cola Light içerim. Zero bile içmem. Öylesi..
Bu girişten sonra..
Türkiye- İzlanda maçını izlediğim gece, Coca Cola'ya öyle öfkelendim ki, inan bu çok sevdiğim içkiyi de bırakabilirdim.
Ben alkol sevmiyorum. Bir de şeker hastasıyım. Bu yüzden diyet cola tek içkim, yemeklerde.. Öylesine.. İşte ona deli gibi öfkelendim..
Niye biliyor musun?.
İzlanda maçı bitiş düdüğünü çalmış hakem.. Üç gündür karabasanlar içindeki milletim ilk defa, bir coşkuyu yaşayacak, bir coşkuyu izleyecek bir..
Bizim maç bitmiş ama, Letonya'daki maç 1-0 Kazakların galibiyeti ile devam ediyor.. O da öyle biterse, Türkiye, Fransa'ya doğrudan gidecek.. Müthiş zafer taçlanacak..
Bir televizyon, eğer bu ülkenin, Türkiye'nin televizyonu ise ne yapar?.
Sahadaki ve tribünlerdeki coşkuyu yaşamaya ve bizlere yaşatmaya devam ederek, Letonya'ya sesli, ya da köşeden görüntülü bağlanır. O iki dakikanın heyecanını da yaşar, yaşatır ve o maç da bittiği anda, ekranda havai fişekler patlatarak "Türkler geliyor, Fransa" yazılarını dev harflerle yakıp söndürür değil mi?.
Bunların hiçbirini yapmadı Show TV.. Ne Konya'daki coşku.. Ne nefes keserek beklenen o son iki dakikanın haberciliği..
Kesti yayını ve o Allahın belası reklamlara girdi..
Bu ihaneti, o sonuçlardan sonra kahrolan Hollanda televizyonu yapmaz. Benim televizyonum yaptı..
Üç otuz paranın, kaç otuz paralık değeri var ki, günlerdir kan ağlayan ulusumdan müthiş coşkuyu esirgedi, Show TV?.
İki dakika bekleseniz, Fransa haberini verip, sevinci, coşkuyu, zaferi yaşatıp yayını sonra kesseniz ölür müydünüz?. Show TV batar mıydı?.
O reklamın o saniye yayınlanması şart mı?. Hakem maçı 4 değil, 6 dakika uzatsaydı, o iki dakikalık sarkma olmayacak mıydı?. O zaman neyi niye kesiyorsunuz, para gözlüler!.
Sevgili Muhtar,
O dakikada yayın kesilip giren reklam, yıllardır dünyanın en büyük spor olaylarına sponsor olan, sporun en büyük destekçisi Coca Cola'nındı. Seninle de Coca Cola'nın sponsor olduğu Akdeniz Oyunlarında, 1979'da Split'te tanışmıştık. Ben gazeteci, sen oyunların sponsoru Coca Cola'nın sorumlusuyken..
Harika bir spor gecesinin, ulusum için harika bir zafer, müthiş coşku anının içine tüküren reklam, Coca Cola'nındı Muhtar!.
Sen benim yerinde, benim yanımda olsan, çıldırmaz mıydın?.
Maçın hemen arkasına reklam veren bütün firmalar düşünsün bunu. Sempati, ilgi mi yaratıyorlar, yoksa küfür mü yiyorlar?.