Kâğıt üzerinde kolay görülen rakiplere karşı her zaman çok dikkatli olmak gerekir. Kaybedecek bir şeyi olmayan, ligde kalma durumu tamamen ihtimale yakın görülen Giresunspor karşısında Fenerbahçe bu sezon yalnızca 5 puan değil görünen o ki şampiyonluğu da kaybetti.
Bu tür maçların artık her biri final niteliğinde. Bu maçların her dakikasını çok özel oynamak gerekiyor. Fenerbahçe ilk golü bulduktan sonra birinci yarının sonuna kadar oyunu tamamen kontrol altına almakta zorlandı. Jesus'un bunu bir alarm gibi görüp daha önce önlem alması gerekirdi. İlk 11 başlayan kadro daha ofansif bir kadro. Rakibiniz size sürekli baskı yapıyor. Gol dışında yakaladığınız net bir pozisyon yok. Her şeye rağmen 1-0'ı koruma düşüncesiyle sistemi buna göre dönüştürmeliydi. Rossi çok enteresan bir futbolcu, bu kadar verimsiz olan bir oyuncuyu sahada tutması çok yanlıştı. Aynı şekilde Osayi-Samuel sevgisini de anlamak mümkün değil. Forvet diye alındı, savunmanın sağ tarafında kullanılıyor ama hücumda Fenerbahçe'ye bütün sezon boyunca bir gram katkısı olmadı.
Jorge Jesus'un bazı oyunculara olan takıntısı başına iş açtı. Rossi sahadayken bütün sezonun en önemli oyuncusu Valencia'yı oyundan almak ne demek? Bu maç tamamıyla Jesus'a yazar. Şu bir kez daha gösterdi ki Jesus önemli ve final maçlarının taktisyeni değil. Günü ve anı yönetmekten daha ziyade sürekli kafasındaki şablonu oynamaya çalışıyor. Ama Türkiye ligi öyle bir lig değil. Taktisyen olarak çok daha esnek olmanız gerekiyor. Jesus'un bu eksikliği, bu kadroyu yapabileceklerinin altında tuttu.