Türkiye'nin en iyi haber sitesi
CEM SANCAR

Roman ya da sabıkalı hayatlar

Türk Edebiyatı Dergisi sordu: Kültürlere göre suçun tanımı, algılanışı ve hatta cezalandırılması farklı olabilir. Bu bağlamda eserlerinizde daha çok ne tür suçlara ve suçlu tiplerine yer veriyorsunuz? Niçin?

***

Suç, insanın mütemadiyen içinde yaşadığı bir durum. Neyin suç olduğu ise sınıfsal bir algılama. Nereden baktığınıza bağlı olarak "sabıkalı" bir hayattır yaşadığımız. Mesela fırından ekmek çalmak, benim Ebu Zer'e tasdik ettirdiğim ve vicdanen görmezden geldiğim bir suçtur. Ama kimliğe işlenen bir sabıkadır...
Suç, bana göre evrensel ve toplumsal ahlâkın temel prensiplerine karşıysa suçtur. Bu noktada örnek vereceksem "öldürmek" "pedofili" ve "dolandırıcılık" derim. Öldürmek ilahi olarak yasaklanmıştır. Ve en büyük suçtur. İster bireysel ister toplumsal cinayet (Gazze'de gördüğümüz soykırım gibi) bir geri tekâmüldür. Ayrıştırıcı linç de öyle...
İnsanın dörtayak üstüne, o vahşiliğe geri dönüşüdür. Pedofili de öyle. Kuyruksuz bir primattır.

***

Dolandırıcılık derseniz o insani hırsları, özlemleri kullanarak başkalarını kandırmak ve mandepsiye düşürmek anlamına gelir ki yağmanın jiletli halidir. Tabii burada güncel kapitalizmin kendi halkları kadar dünya halklarını da kandırıp dolandıran, parayı tanrı yapmış ideolojilerine girmiyoruz...
Sonuçta dolandırıcılarla, yani manipülasyonla, insan zaaflarının üstünden akan bu acımasız kurnazlıkla, derinleştirilmiş ve planlanmış yalanlarla ve dolandırıcının ruh dünyasıyla çok yakından ilgiliyim.
Doğal hukuk dediğimiz şey, yani insanın temel hakları benim fikrime göre kültürden kültüre değişemez. Değişmişse orada bir deformasyon söz konusudur. Olimpiyat açılışında kullanılan imajlar bilakis bunun göstergesidir.
Çürüme ve dekadans. Aklın rotasını kaybetme ve geleneksel düşüncelerden kaçayım derken deforme hayatlara sarılma, giderek bir tür küf mantarına dönüşme ve dahi kokuşup ekşime vaziyetidir.

***

Romanlardaki suç meselesine gelince; esas olarak roman o ülkenin öz kültürünü yansıtır. Polisiye de elbette öyle. Asmalımescit'te Cinayet romanımda polisiye kalıplarını kullandım ama başka bir roman, bir modern İstanbul romanı yazdım. İlk romanım İndiragandi'de bilimkurgu ve Yeşilçam efektlerini kullanmıştım. Çeşitli türlerin içine girmek ve o türün kalıplarını kırarak kendi hâlis şarkılarımızla çıkmak. Romana yaklaşımım naçizen budur...
Benim gözümden kaçan kaliteli Türkçe polisiye yazanların affına sığınarak itiraf etmeliyim ki, bu türün kitaplarına başlayıp asla bitiremedim! Bunun nedeni felsefi roman türüne aşina olmam, beyin zevkine müptelalığım olabilir. Ama aynı şeyi kaliteli yabancı-ecnebi polisiye diziler, filmler için söyleyemeyeceğim. Onlardan o ülkenin sosyo-politik katmanları hakkında çok şey öğrendim. Tabii o muazzam yapımların hep bir romana dayandığını da söylemeli...

***

Finalde şunu eklemek isterim, Çağdaş Türk Romancılığı bir noktada kesintiye uğramış, kendini arayan bir kafa karışıklığındadır. Yaşayan Türkçenin geniş ufuklarına turist kalmıştır. O kelimeyi kullanmak gericilik, bu kelimeyi kullanmak ilericilik olarak anlaşılmış, bu da üslup ve de çağrışım zenginliğini tırpanlamıştır. Değerler yitirilmiş, dip akıntılar görmezden gelinmiş, buralı olmak küçümsenmiştir. Yerli felsefeler, geleneksel fikriyat iltifat görmemiş ve bu ya dokunaklı bir taklitçiliğe ya da edebiyat coğrafyasında yer alamayacak didaktik "hidayet" romanlarına prim vermiştir. Çoğunlukla self-oryantalizmin çukurlarına düşülmüş ve buna defans yapalım derken sansürlü sathi kekeme bir dil edebiyatı örselemiş, metnin heyecanını ve ateşini söndürmüştür.

***

Genel olarak hangi türde olursa olsun, geçmişin kuvvetli ve de takatli romancılarına rağmen tekleyen Çağdaş Türk Romanı; cesaretini, öz-benini, kapsayıcı büyük lisanını, bilgelikle yüklü kültürünü aramaktadır, diyebilirim.
Bulacağından ve bulduğu yerden de dünyaya etkileyici bir sesle konuşacağından umutluyum...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA