İpek Tuzcuoğlu'nu atv'nin unutulmaz dizisi Asmalı Konak'taki gözleri sürmeli Dicle karakteriyle tanıdı izleyici. Aradan yıllar geçse de akılda kalan performansıyla hafızalardaki yerini korudu. Dürüye'nin Güğümleri, Aşk ve Mavi, Yalaza ve Safir'in de aralarında bulunduğu pek çok yapımda rol alan oyuncu çok fazla ortalarda gözükmemeyi, sadece işiyle gündeme gelmeyi tercih etti. Uzunca bir süredir Zümrüdüanka gibi yenilenme süreci yaşayan Tuzcuoğlu, şimdilerde yeni şiir kitabıyla adından bahsettiriyor. Şiir ve aforizmalarını yazdığı aşk şiirleri kitabı Yarım vesilesiyle bir araya geldiğimiz Tuzcuoğlu ile aşktan şiire kavramsal bir yolculuk bir yolculuk yaptık...
- Kitabınız hayırlı olsun. Lansman da çok güzel geçmiş... Neler hissettiniz, heyecanlandınız mı?
- Teşekkürler. Tabi ki bir hayalle başlayan emekle devam eden sürecin istenilen bir şekilde sonuçlanmış olması hem heyecan hem mutluluk verici. Sanıyorum uzun bir süredir kendimi bu kadar mutlu hissetmemiştim. Hangi konu hangi iş olursa olsun insanların hayallerini gerçeğe dönüştürmeleri kıymetlidir. Ve o yüzdende kitap lansmanımda da önce bu ilham ve yaratıcılık için önce Allah'a şükür sonra kendime teşekkür ettim.
- Asmalı Konak ekibiyle bir araya gelmek nasıldı? O dizinin kariyerinizde ayrı bir önemi var değil mi?
- Elbette. Sadece bendeniz için değil bütün oyuncu arkadaşlarımız için hâlâ çok değerli bir yerde o proje. Türk dizi tarihinin önemli ve en özel işi konumunda bunca yıldan sonra bile.
- Dostlukları devam ettirmek zor mu? Arkadaşlıklar bunca uzun zamana nasıl taşınıyor sizce?
- Aslında zor değil kanaatimce ama o dost kelimesinin içini tam anlamıyla dolduran kişileri bulmak zor günümüzde. Bizler daha şanslı bir jenerasyonuz bizim dönemimizde hem şahsi hem mesleki değer yargıları etik daha farklıydı. Birbirimize özen gösteren saygılı, sevecen ve hoşgörü ile yaklaşan insanlardık. O, bu, şu gibi ayrışmazdık. Bir de tabi ki benzer yaşam felsefelerine sahip, meşrepleri ya da günümüz jargonuyla söyleyeyim frekansı birbirine uygun kişiler olunca o dostluk denilen kavramda uzun yıllar devam edebiliyor. İyi niyet, iyilik bu dünya'nın tek geçer akçesidir aslında tabi anlayana. İşte dost yani gönüldeş dediğinde öyle olmalı, menfaatsiz, çıkarsız, haset etmeyen, yargılamayan...
- Şiirleriniz kitapta toplama fikri nasıl ortaya çıktı?
- Tüm bu şiirler ve aforizmalar Kapadokya'da dizi çekimim süresince yazıldı yani Eylül-Ocak arası. Aslında her gece instagrama storylere beni duygusal anlamda etkileyen şarkılar, müzikler eşliğinde bir fotoğrafımın üzerine yazdığım sözlerle başladı. Bir hafta sonra da yarım yüz fotoğraflarımı paylaşmaya başladım ve bir kitaba dönüştüreceğim tüm bunları dedim ve işte YARIM bizlerle şimdi.
- Teknik olarak da barkodla şiir dinleyebilmek çok orijinal olmuş... Şiirleri Safir dizisindeki rol arkadaşlarınız İlhan Şen ve Erkan Bektaş'ın okumasına nasıl karar verildi? Şiirleri onlar mı seçti?
- Bu fikri, şiir yazdığımı zaten en başından beri biliyorlardı. Çok sevdiğim gönül dostlarım onlar, ömürlük diyoruz biz birbirimize. Onların bu projede olmaları benim için büyük mutluluk oldu. Sadece 'Yapar mısınız?' dedim. 'Ne zaman?' dediler. Erkan aynı zamanda seslendirme yönetmenliği de yaptığı için stüdyo süresince hem bir kaç şiir okudu hem de yönetmenliğini yaptı. İlhan da şahane ses tonu ile şiirleri öylesine duygu dolu okudu ki, şiirler daha etkileyici bir hale büründü. Bazı şiirlere de düet yaptık. Çoğu şiiri İlhan okudu. Erkan'ın bir şiirini ben seçtim diğerlerini kendi seçti, düet olacak şiirlerde bendenizin seçimi oldu. Müziklerin çoğu da dünyaca ünlü İranlı besteci dostum Karen Homayounfar ve Türk müzisyen Burak Öksüzoğlu'na ait. Kitabın tüm tasarımı, içindeki çizimlerde genç ve yetenekli dünya markalarının fashion illüstrasyonlarını çizen sanatçı Mustafa Soydan'a ait.
AŞK ZAMANI DURDURANDIR
- Size şiir yazdıran duyguyu merak ediyorum. Belli bir ritüeliniz var mı?
- Aşk... Her şeye aşkla bakabilmek, aşkın öğrencisi olabilmek, aşka kıymet vermek... Bir ritüel değil ama tüm bu şiirleri bir disiplin içinde yazdım genelde her gece Instagram'a kendi yüzümün yarım fotoğraflarını ve o şiirin duygusunu taşıyan müziği koyarak saat 02:00 ile üç arası düzenli bir şekilde bunları yaptım. Yani bir anlamda kendi takipçi kitlemi bu şiir kitabına hazırlamış oldum.
- Aşk ne ifade ediyor sizin için? Nasıl tanımlarsınız aşkı?
- Aşk, zamanı durdurandır. Zaman durur, her şey durur artık sadece aşk vardır... Dilerim herkes için bir gün o zaman durur. Bana göre zamanı durduran ile karşılaşmayan herkes kurak bir çölün sahibidir. O çölü eşsiz bir vadiye ancak aşk çevirir ki bu ilahi aşk olursa ebediyete kadar devam eder. Dünyevi aşkla yanmak ilahi aşk yoluna giriş biletidir. Sonra ki yollarsa kişinin kendi iradesinin ve seçimlerinin sonucudur.
SES TONUNDAN ETKİLENİRİM
- Şiir okuyan biri sizi etkileyebilir mi?
- Sadece şiir okuması yetmez ses tonun etkileyici ve Türkçesinin de güzel olması gerek. O zaman etkiler.
- Kendiniz neden yarım kalmış hissediyorsunuz. Ne olunca tamamlanacağınızı düşünüyorsunuz?
- Bizler birbirimizle tamamlanmaya çalıyoruz bu dünyada. Ve bu tamamlanmaya açılan ilk kapıda kadın erkek üzerinden aşk ile başlıyor. Diğer kapılarda meslek aşkı, doğa aşkı, çocuğuna duyduğun aşk, aileye anneye babaya duyulan aşk, hayvanlara duyulan aşk gibi çoğaltabiliriz. Kendini bir saray gibi düşünürsen sarayının bir çok kapısı var onları açıp girdiğinde aslında hepsi sana çıkan. Ama öyle bir kapı var ki işte o ilahi bir yola açılıyor işte o kapıdan girebildiğin vakit tamamlandığını hissetmeye başlıyorsun. Yani yarımlığın iki tanımı var bana göre; bir dünyaya bakan tarafı bir de manevi hayata bakan tarafı. Tam olmak ise göçtüğün vakit, ilahi aşk kılavuzunsa yaratıcıya ulaştığın an gerçekleşecektir. Bu hayata veda ettiğinde tamamlanırsın...
- Kitap yazmaya devam edecek misiniz?
- Yazmaya devam tabi ki, bir kişisel gelişim kitabı var taslak olarak biraz da biyografik bir manevi yolculuk kitabı diyebiliriz. Nasip. Her şey zamanını bekler kitaplarda.
ŞİİR YÜKSEK BİR DUYGU YARATIR
Konservatuar yıllarında şiir geceleri yapardık. Nazım Hikmet'ten, Necip Fazıl'a pek çok şairi okudum. Şiir yüksek bir duygu yaratır insanda, duygunun olduğu her yer ruha kılavuz olur. Her zaman her şiirin her duygunun bir sahibi vardır. Esas sahibi bu ilhamı veren yaratıcıdır. Yaşadığın anlar, çevrende izlediklerin, gördüklerin ve hissettiklerin, hayat işte diye kurduğun cümleler tüm şiirlerimin sahipleridir.