ABD ve Avrupa'nın dahi sahip çıkmaya tenezzül etmediği mandacı CHP ve kirli siyasetçilerine bekledikleri 'can simidi' İsrail'den geldi. Soykırımcı Netanyahu yönetimi, Siyonist medyanın "İsrail'in umudu" diye övdüğü Ekrem İmamoğlu'na ve mandacı CHP'ye arka çıktı. Bayram'da bile Gazzeli çocuk ve kadınları barbarca katleden İsrail'in Dışişleri Bakanı Gideon Saar, CHP ağzı ile konuştuğu X'teki küstah paylaşımında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a saldırdı. Saar da tıpkı CHP Genel Başkanı Özgür Özel gibi Erdoğan'a karşı NATO'dan ve Batı'dan yardım istedi.
Şunu belirtelim ki Özel ve Saar'ın Erdoğan'a karşı kullandığı iftiracı, manipülatif ve mandacı dilin benzerliği, Türkiye muhalefeti açısından bir utanç vesikasıdır. Erdoğan'ı Batı'ya şikâyet eden Saar da CHP'nin işgalci zihniyetinin yıllardır kullandığı 'diktatör' teranesine sarılıyor.
Saar'ın Özel'den tek farkı Erdoğan'a bir de 'antisemitik' yaftasını yapıştırma küstahlığında bulunması. Diğer bütün konularda aynı söylemi aynı argümanları aynı işgalci anlayışı aynı yolu aynı yöntemi ve aynı kelimeleri kullanıyorlar.

***

Ne var ki güç, mantık ve dil birliği etmelerine rağmen Özel ve Saar'ın bir diğer ortak yanları da ironik çaresizlikleri. Seslendikleri ve yalvardıkları Batı, kaybeden Batı. CHP'nin Erdoğan karşıtı kampanyasına desteğini açıkça ilan eden soykırımcı Saar da Avrupa ve ABD'yi yardıma çağırıyor. Çünkü kendi ülkesinin gücünün Erdoğan'a yetmediğini iyi biliyor.
Nitekim daha geçen haftalarda Gazze Kasabı Netanyahu bölgede Türkiye ile karşı karşıya gelmek istemediklerini açıkça itiraf etmişti. Haliyle Saar'ın CHP'ye verdiği bu sözde destek tükenmişliğin de ifadesi. Zevahiri kurtarmaya çalışan İsrail'in soykırımcı bakanı CHP'ye gaz vererek kuyruğu dik tutmaya çalışıyor.
Normalde İsrail bu gibi konularda doğrudan topa girmez. Türkiye'deki siyonist kesimlerle Avrupa ve ABD'deki Yahudi lobisinin güdümündeki medya ve siyaset dünyasını Türkiye aleyhine harekete geçirirdi. Fakat Yahudi lobisinin bile etkili olamadığı bir süreçten geçiyoruz. İsrail'in tek işaretiyle Erdoğan karşıtı organize saldırılara başlayan Alman, Fransız ve Amerikan medyasındaki siyonist kesimler, bu kez derin bir stratejik sessizlik içinde.

***

Mandacı CHP ile Saar gibi azılı siyonistler dışında kimse bölgesel ve küresel dengelerde kilit konumdaki Türkiye'ye karşı Don Kişotluğa soyunmuyor. Şu sıralar Mossad'ın 'Siyonist Türkler ve Kürtler projesi' kapsamında devşirdiği kesimler dışında kimse Türkiye'ye ve lideri Erdoğan'a saldırma cesareti gösteremiyor. Bir tek Saar gibi fanatikler Mossad projesinin geleceği için çırpınıyor.
Zira 1950'lerden bu yana İsrail'in 'Çevresel Doktrin'inin bir parçası olarak devreye soktuğu Siyonist Türkler ve Kürtler projesi artık tarih oluyor. Devletimiz güçlendikçe projenin randımanı azalıyor. Özellikle "İsrail'in son umudu" diye nitelenen Ekrem İmamoğlu ile Suriye'deki YPG projesinin Türkiye'nin karşı ataklarıyla çökertilmesi, Mossad'da alarma yol açmış durumda.
Dolayısıyla Avrupa ve ABD'nin Türkiye'ye karşı yelkenleri tamamen indirdiği yeni aşamada bu saatten sonra İsrail'in elinden -o da soykırımcı tayfasının- sadece konuşmak ve boş vaatlerde bulunmaktan fazla bir şey gelmeyecektir. Bu gerçeği, PKK ve YPG bile anladı ama mandacı CHP hâlâ anlayamadı. Yine hezimete uğrayacaklar. Çünkü siyonistlerin elma şekerine aldanan CHP'nin elinde yine sapı kalacak...