Bir mezarlık düşünün...
Kazdıkça insan değil uçak cesedi çıkıyor.
Üstelik canlı canlı mumyalanmış...
Fıkra değil, arkadaşımız Metin Can'ın haberi bu... Yer, Kayseri eski uçak fabrikası ören yeri...
Peki, ne olmuş? Olan biten şu: Bugün halkını bombalayan zihniyetin atası, zamanın FETÖ'cüleri, bir önceki modelini kendimizin ürettiği 50 Alman Focke savaş uçağını, mumlu bezden kefene sarıp gömüyorlardı.
Daha önce ilk uçağımızı üreten Vecihi Hürkuş'u başarısından dolayı ev hapsine mahkûm eden, ilk uçak ihracatçımız Nuri Demirağ'ı başarısından dolayı "doğmamışa çeviren" zihniyet, Almanya'dan gönderilen uçakları diri gömerek ülkenin kendi uçağını üretmesini en az 70 yıl geciktiriyordu.
Yetmiyor, ABD'nin "burada üretilmişi var" demesiyle Kayseri uçak fabrikamızın da idam fermanı imzalanıyor. Bu imza sahiplerinin torunlarını günümüzde "yerli marka otoya" direnirken veya milli ekonomi hamleleriyle alay ederken görebilirsiniz.
Başımıza gelen her felaketin sebebini dış güçlerde arıyoruz ya... Bunu yaparken kendi hanemize bakmayı unuttuğumuz için asker kılığına girmiş darbeci FETÖ haydutları ülkeyi işgal edebiliyor.
Menderes'i asanlara direnemeyen bizlerdik...
Savaş uçağı üreticisi kimliğiyle kural koyucu hale gelebilecek iken kendi fabrikasının kapatılmasına direnemeyenler de yine biz olduk. Tankları dahi durdurabilecek kadar güçlü olduğumuzu anlamamız hayli uzun sürdü.
Ne kaybettik? 70 yıl ve bugün daha avantajlı pozisyonda olmanın konforunu kaybettik. Dedem Korkut'un "kahpe hanede ise kapı kilit tutmaz oğul" dediği hainlerimiz yüzünden büyüme hızımızı kaybettik.
Şükür ki bugün kendi silahını üretebilen bizler 70 yıl önceki ihanetin faturasını hâlâ ödeyedururken... Bugünün hainlerinin ülke geleceğine yüklediği maliyeti varın siz hesap edin.