Dünya Venezuela'daki darbe girişimine odaklanmış durumda.
Geçici devlet başkanlığı mazbatasını ABD'den alan muhalefet liderlerinden Juan Guaido sokakta.
Seçilmiş Başkan Nicolas Maduro'yu devirmeyi çalışan askerlere yardım ediyor. Dün de hep beraber, üç yıldır ev hapsinde tutulan eski belediye Başkanı Leopoldo Lopez serbest bıraktılar!
ABD'nin yürüttüğü darbe sürecinin asıl lideri olan karizmatik Lopez, Caracas belediyesini alınca, kendisine daha büyüğü, tüm Venezuela'nın yönetimi vaat edilen bir muhteris.
2014 yılında 44 kişinin hayatını kaybettiği sokak çağrısı fitilini ateşleyerek ABD'nin tekliflerine ikna olduğunu açıkça göstermişti. Demokrasi tarihine "rezalet" olarak kaydedilecek anlar!
***
Bizlerin gündemi ise 31 Mart seçimlerinin ardından işbaşı yapan kimi belediye başkanlarının ilk icraatları.
Dünün konusu, CHP'li belediyelerin başlattığı, tabelalara
Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) ibaresi eklenmesi kampanyasıydı.
Uygulama hakkındaki görüşleri sorulunca "T.C'yi çok seviyorum" yanıtını veren
Ekrem İmamoğlu da tartışmaya dahil oldu.
CHP'nin tabela kampanyasını izleyen vatandaşlar olarak ister istemez
ülkede başka bir devlete bağlı gibi çalışan belediyeler mi var diye soruyoruz. Peki,
Türkiye Cumhuriyeti'ni hedef alan ABD destekli bölücü unsurlara kök söktüren
AK Parti iktidarıyla ya da
MHP ile milliyetçilik yarıştıracak halleri olmadığına göre o halde kime sesleniyor olabilirler?
Sanırım aynı şeyi düşünüyoruz. Olsa olsa hedeflerinde
"T.C.'ye savaş açtıklarını" açıklayan PKK'nın siyasi kanadı HDP Belediyeleri falan olabilir.
Zira biliyorsunuz, PKK'nın terör eylemlerine kapısında
"resmi hizmete mahsustur" yazılı araçlarıyla destek veren pek çok HDP'li Belediyeye kayyum atanmıştı.
Sırtını siyaset yaptıkları ülkenin devletine değil
, dışarıya, YPGPKK'ya dayadıklarını açıkça söyleyen HDP'li belediyelerin tabelaları da malumunuz.
***
Haklısınız ne kadar iyi niyetli olursak olalım bu sicilini inkâr etmeyen HDP'nin CHP listelerinden Belediye yönetimlerine girdiği gerçeğini unutturmuyor.
Çünkü bu durumda
T.C.'nin meşruiyetini tanımadığını ifade edenlerin en yoğun
olduğu yönetimler, yine T.C. tabelası asılan
belediyelerde etkin olacak.
Gel de işin içinden çık şimdi!
Tacizle suçlanan futbolcu "Atatürkçüyüm" diye savunma yapıyor... Eşini döven spiker mahkemede "Atatürkçüyüm" diyor. Takımı yönetmeyen kulüp başkanı stadyumuna Atatürk ismi koyarak eleştirilerden kurtulmaya çalışıyor...
Keşke 31 Mart seçimlerinde bir dalga yakalayan CHP bu kez, rahmetli
Çetin Altan'ın "
Türk'e Türk propagandası" diye tarif ettiği düzlemi aşabilseydi...
Türkiye'nin ortak değerlerini ve tartışılmayan ilkelerini halkı ayrıştırmak için araçsallaştırmasalardı...
Aldıkları sorumluluğu yerine getirmek için
popülizme sapmak yerine birazcık kafa patlatsalardı, bizleri şaşırtsalardı.
Demek ellerinden gelen bu.