BERCAN TUTAR

Gazze’nin zaferi Siyonistan’ın sonu

Gazze başta olmak üzere dünyanın kaderine terk ettiği Filistin halkı kanı ve canı ile bir kez küllerinden doğmayı başardı. İsrail pes etti. Sıra soykırıma her tür desteği ve silahı veren Amerika'da. 468'inci gününe giren saldırılarda ateşkes umudunun doğması kim ne derse desin Gazze'nin zaferi olacaktır.
Olaylara 'siyonazi'lerin at gözlükleriyle bakan köle ruhlular elbet ne dediğimizi yine anlamayacaktır. Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Mescid-i Aksa Taarruzu ile İsrail ve ABD'ye istediği fırsatı verdiğini ileri sürüp soykırımcıları aklayan siyonist reflekslerle gelişmelere bakacaktır.
Oysa şunu herkes kabul ediyor ki dünyanın ve hangi âlemlerde olduğunu gayet iyi bildiğimiz İslam âleminin yüzüstü bıraktığı yetim Filistin, çelikten iradesiyle III. İntifa'dan da yüzünün akıyla çıktı, çıkıyor.
Unutmayalım ki Batılı ve Doğulu siyonazilerin haritadan, tarihten ve hafızalardan silmek için her tür vahşeti sergilediği Filistin şimdiye kadar sadece ve sadece kendi kanı ve canıyla ne elde ettiyse elde etti.
1987-93 arasındaki I. İntifa'dan sonra sömürgeciler adını inkâr ettikleri Filistin halkını tanımak zorunda kaldı. Oslo Barışı ile Filistin Yönetimi kuruldu. Bu siyonist projedeki ilk kırılmaydı.

***

Ardından 2000-2005 arasındaki II. İntifada geldi. Bu direnişte de mazlum Filistin halkı tarih yazdı.
Ellerindeki taşlardan ve yalın yüreklerinden başka silahı olmayan cesur çocuklar işgalci tanklarına ve jetlerine meydan okudu. Ve II. İntifa'da bittiğinde siyonist rejim 1967'den beri işgal altında tuttuğu Gazze'den çekilmek zorunda kaldı.
Ve tarihler 7 Ekim 2023'ü gösterdiğinde Hamas tarihi değiştiren III. İntifada'nın fitilini ateşledi.
Mescid-i Aksa taarruzuyla siyonist rejim 1948'den beri ilk kez temellerinden sarsıldı. Hamas'ın taarruzu yalnızca İsrail'in değil hamisi Batılı sömürgecilerin kimyalarını da altüst etti.
Çünkü 7 Ekim öncesi Arap ülkeleri İsrail'i tanımaya başlamış ve iki devletli çözüm projesi rafa kaldırılmıştı. Ne var ki 7 Ekim seyri değiştirdi. İsrail ve Arap normalleşmesi bitti. İki devletli çözüm yeniden küresel gündeme taşındı. Filistin'i ilhak planı durdu.
Tabii bunun bedeli çok ağır oldu. İsrail ve ABD tarihte eşine az rastlanır bir barbarlıkla saldırmasına rağmen Gazze boyun eğmedi. Peki, sömürgeciler neden bu kadar barbar bir tepki verdi? Çünkü Hamas'ın saldırısı sadece siyonizmin yenilemezliği mitini yıkmadı. ABD'nin bölgedeki hegemonik imajını da yerle bir etti. Kolonisi İsrail'i koruyamayan ABD, müttefiki Arap ülkelerini nasıl savunacaktı?

***

ABD'nin soykırıma verdiği açık çekin en büyük nedeni işte bu kompleks ve bilinçaltındaki hezimet algısını tersine çevirme gayretiydi. Başkaldıran 'kölelere' unutamayacakları bir ders verilmeliydi. Tam zafere kadar hiçbir kural olmayacaktı. Olmadı da. ABD ve İsrail her tür vahşeti işledi.
Fakat kaybettiler. İsrail ve ABD'nin Nil'den Fırat'a uzanan Siyonistan projesi Gazze direnişine çarpıp dağıldı. Üstelik İsrail'in ekonomisi ciddi hasar gördü, toplumu derinden bölündü ve ordusu tükendi.
ABD ve diğer sömürgecilerin sürekli silah tedariki olmadan İsrail'in savaşamayacağı ortaya çıktı.
İntifada küreselleşti. İki devletli çözüm raflardan indi. Soykırım davaları açıldı. İsrail meşruiyetini kaybetti. Küresel kamuoyunun gözünde fiilen haydut devlete dönüştü.
Filistin'i yok edip Siyonistan'ı kurmak için yola çıkan İsrail'in varoluşsal krizi daha da derinleşti.
Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan da olacak. ABD ise faturayı Gazze Kasabı'na kesip paçasını kurtarmaya çalışıyor. Fakat o da bir gün hesap verecek. Gidişat bunu gösteriyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA