BERCAN TUTAR

Trump’ın kâbusu: Çin’in Buz İpek Yolu

Los Angeles yangınları altı gün sonra yemin edip göreve başlayacak olan Donald Trump'ın Çin'i kuşatma projesi kapsamında dile getirdiği Kanada'yı ilhak, Grönland'ı istila ve Panama Kanalı'na el koyma projelerini şimdilik ikinci plana itmiş görünüyor. İçeriden sarsılan ABD, bakalım dış politikadaki bu yeni hamlelerini hayata geçirebilecek konjonktürü yakalayabilecek mi? Bu biraz zor. Çünkü Çin'i kuşatma öyle sanıldığı gibi kolay olmayacak. ABD bu konuda daha Avrupa ve Asya-Pasifik'teki müttefiklerini dahi tam anlamıyla ikna edebilmiş değil.
ABD'nin ayrıca Rusya engelini de aşması gerekiyor. Zira Kuzey Buz Denizi Rotası olarak da bilinen Buz İpek Yolu, Çin'in savaş senaryosunda ABD'nin Malakka Boğazı'nda sahip olduğu "abluka kozunu" elinden alıyor.
Çin ve Rusya, ABD'nin müdahale edemeyeceği yeni ticaret ve doğalgaz nakil yolları inşa etmeye çalışıyor. Çünkü geleneksel ticaret yolları tamamen ABD'nin müdahalesine açık güzergâhlardan geçiyor.
Atlantik'ten başlayıp Cebelitarık, Akdeniz, Süveyş Kanalı, Aden Körfezi, Bab-ül Mendep Boğazı, Hint Okyanusu kıyısındaki Muziris, Bengal Körfezi, Malakka Boğazı, Güney Çin Denizi ve Tayvan Boğazı üzerinden Pasifik'e ulaşan ABD kontrolündeki "güney rotası" yerine Pekin, Kuşak Yol Projesi ile Pasifik'ten Atlantik'e olan rotayı ABD'nin müdahale edemeyeceği bölgelere taşıyor.

***

Bu bağlamda Çin ile Avrupa arasındaki yeni rotalar daha çok Orta Asya, Hazar, İran, Rusya ve Türkiye üzerinden geçiyor. Kara İpek Yolu denilen bu kuşak üç koridordan oluşuyor: Kuzey, orta ve güney koridorları. ABD, Ukrayna krizi üzerinden Kuzey koridorunu baltaladı. O kriz de rota Ukrayna yerine Belarus'a yönlendirilerek aşıldı.
Ancak ABD'yi asıl korkutan rota Kara İpek Yolu değil, Buz İpek Yolu. 2023'ün ikinci yarısında, Rusya ile ortaklık kuran Çin şirketi NewNew Shipping Line, Arktik Okyanusu üzerinden Asya ve Avrupa arasında yedi konteyner gemisi seferini tamamladı. Geçtiğimiz temmuz ayında, Şanghay'ı St. Petersburg'a bağlayan yeni bir Arktik rotası başlattı.
Batı medyası, Grönland'ı satın alacağını yoksa istila edeceğini söyleyen Trump'ı delilikle suçlarken Çin, Rusya'nın yardımıyla sessizce Kuzey Kutup Bölgesi'ndeki Arktik Okyanusu'nda yeni bir Deniz İpek Yolu'nu tamamlamak üzere.

***

Trump daha 2019'da stratejik nedenlerden dolayı ABD için Grönland'ın mülkiyeti ve kontrolünün mutlak bir gereklilik olduğunu dile getirmişti. O dönemde henüz 2022'deki Ukrayna- Rusya savaşı başlamamıştı ve Çin- Avrupa Birliği ilişkileri nispeten istikrarlıydı. Pekin'in Ocak 2018'de "Çin'in Arktik Politikası" stratejisini yayınlayıp "Arktik kaynaklarını yasal ve rasyonel bir şekilde kullanma" planını açıklamasından sonra ABD'de panik başladı.
Çin'in Arktik politikası şu dört temel unsurdan oluşuyor: 1) Nakliye rotalarının geliştirilmesi; 2) Petrol, gaz, mineral ve diğer canlı olmayan kaynakların keşfi ve işletilmesi; 3) Balıkçılık ve diğer canlı kaynakların korunması ve kullanımı; 4) Turizm kaynaklarının geliştirilmesi. ABD'yi alarma geçiren bu yeni stratejideki en önemli cümle ise şuydu: Coğrafi olarak Çin, Arktik Çemberi'ne en yakın kıta devletlerinden biri olan Yakın Arktik Devleti'dir. Hâsılı kelam ABD, İsrail'in ideolojik savaşlarıyla Ortadoğu'da enerjisini tüketirken Çin ve Rusya, Malakka Boğazı ikilemini bertaraf eden Kuzey Buz Denizi Rotası'nda kritik hamlelere imza attı.
Trump'ın Kanada, Grönland ve Panama Kanalı çıkışlarıyla Rusya ve Çin'in Buz İpek Yolu projesini bu saatten sonra baltalaması çok zor. Seferler başladı. Bu bağlamda Trump'ın çabaları boş bir çırpınıştan başka bir anlam ifade etmiyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA