Bu hararetli gündemden kopup "kalp"ten bahsetsem, olur mu?
Çoğunuz içinden "başka zaman" diye geçirecek, biliyorum.
Hele bir popüler gazetenin köşesinde, tam şu sıra, durup "kalp"ten bahsetmek...
Büyük ihtimalle pek okunmayacak bir yazı olacak.
Çünkü böyle zamanlarda hepimizin zihni siyasal/sosyal gündeme sıkı sıkıya kilitleniyor.
Zaten öyle Sait Faik'in kahramanı gibi yapmayacağım...
"Kafa dediğin eskir, eskimeyen yer burasıdır" diyerek kalbimi göstermeyeceğim.
Aşktan meşkten de konu açmayacağım.
Fakat "kalp" mecazını dehşetli bir hovardalıkla har vurup harman savurmamızdan yakınacağım.
Derin ve güzeller güzeli bir kelimenin acımasızca naylonlaştırılmasına şuracıkta isyan edeceğim.
***
Nereden aklıma düştüğünü soracak olursanız...
Görmüşsünüzdür...
Notre-Dame yangını hem yerli hem de yabancı medyada "
Paris'in kalbi yandı" ifadesiyle geçti.
Çok tutuldu bu ifade, benimsendi.
Eh, anlaşılır bir şey.
İtiraz edilemez.
Nihayetinde 13. Yüzyıldan beri ayakta kalan bir katedralden söz ediyoruz. (Gotik mimarinin akıl almaz iticiliğini burada tartışacak değilim.)
Paris'in tarihsel, kültürel sembollerinden birini işaret ettiği kadar, taşıdığı "manevi" yoğunluğa da bir gönderme.
Bu tamam!
Ben de mesela
Süleymaniye'ye baktığımda böyle nabzı durmaksızın
atan bir "
kalp" görürüm.
Fakat aklıma yol kenarlarındaki dev levhalarda gördüğüm konut ilanları geliyor:
"İstanbul'un tam kalbinde yemyeşil bir bahçe içinde 3+1 daireler..." Her görüşümde "
merkez" deyin,
başka bir şey deyin ama kalp demeyin
kardeşim, diye içimden söylenip duruyorum.
***
Pop şarkılarının yaptığı fenalıklar yetmiyormuş gibi...
Gazetelerin haber dili, reklamcıların klişeleri bu mecazı öyle kötüye kullanıyor ki...
Bir gün elimizde ne pompalanacak kan, ne de bizi derinden sarsan duygular kalacak!
Oysa hep yazıp çiziyorum.
Kelimeler önemli.
Kelimeler, kavramlar, terimlerle yeniyor, yeniliyoruz.
Düşünsenize...
"
Bakırköy'ün kalbi bilmemne AVM'sinde atıyor" veya
"Ataşehir'in kalbinde yeni bir rezidans" falan...
Ne çıkar bunlardan?
Kalpsizlik mi?
Hz. Ali'nin "
İnsanlar Adem'den kıyamete kadar 'kalbim kalbim' diyecekler ve onun sıfatlarını arayıp bulmaya çalışacaklar" dediğini rivayet
ederler.
Ama şimdi gelin de, ağzımızdan düşmeyen "
kalp" kelimesinin düştüğü hale bakın!