Mustafa Taha Dağlı

Mustafa Taha Dağlı

31 Temmuz 2017, Pazartesi

ABD ve NATO'nun yeni karın ağrısı

Türkiye ile Rusya arasında S-400 anlaşması var. Bu durum ABD için bir hayli can sıkıcı.
NATO üyesi olan Türkiye'nin NATO ve ABD'nin bir numaralı düşmanı olarak kabul gören Rusya'dan hava savunma sistemleri satın alıyor olması, Washington'da endişeyle takip ediliyor.
İlk etapta verilen tepki S-400'lerin NATO ile entegre edilememesi olarak lanse ediliyor.

Bunu daha önce Türkiye NATO'nunkinden daha az maliyetli ve daha etkili olan Çin sistemlerini satın almayı gündeme getirdiğinde de dillendirmişlerdi.

Türkiye 2013'te hava savunma sistemleri için Çin'le anlaşma yoluna gitmiş, ABD bu durumdan hiç hoşnut olmamıştı.
O dönem Ankara-Pekin arasında bir füze anlaşması olmasın diye Obama'nın bizzat devreye girdiğini biliyoruz. Obama'ya yakın silah şirketi Lockheed Martin, 2013-2014 arası Ankara'ya üst üste daha cazip teklifler sunmuştu.

Entegre bahanesini bir kenara bırakacak olursak, ABD'nin rahatsızlığının sebepleri farklı, bunu görüyoruz. Bunun için öncelikle ABD ve NATO Türkiye için tam olarak ne ifade ediyor, bu sorunun yanıtını bulmakta fayda var.

2010 yılında NATO, Malatya'ya radar kurma kararı aldığında Türkiye ile İran'ı karşı karşıya getirmişti. Bugün İran'la eskisi gibi değiliz. Ama o dönemde Ankara-Tahran arasında ciddi bağlar vardı. Türkiye İran'la batı arasında nükleer anlaşmayı tek başına müzakere edecek kadar Tahran'a karşı eli güçlü konumdaydı. 2011 sonrası Suriye kriziyle Türkiye-İran arasında ihtilaflar oluşsa da NATO'nun radar hamlesi o kriz zincirinin ilk halkasını oluşturuyordu.

Sonra Suriye krizinde Türkiye'deki patriot füzelerini çeken NATO üyesi Batı ülkelerini unutmamak gerekir.
Ya da 15 Temmuz darbe girişiminde etkili olan NATO'yu.

ABD bugün Rusya'dan S-400 alıyoruz diye telaşlı ama aynı ABD, burnumuzun dibinde PKK-PYD teröristlerine her türlü ağır silahı ve son olarak da insansız hava araçlarını vermekten geri durmuyor hem de gözümüzün içine baka baka.

Böyle bir ortamda NATO-ABD'nin Türkiye'ye karşı "ayıp ediyorsunuz" demesi doğal karşılanamaz herhalde.
He eğer ellerinde varsa başka tehdit unsuru onu zaten yaparlar, ayrı.
2013'te Türkiye füze anlaşması için Çin'le görüşüyor diye sıcağı sıcağına gezi olaylarını ateşlemişlerdi mesela.

Ama artık o girişimlerin en ağa babası bile bertaraf edildi. Kanla, şiddetle, darbeyle saldırmak fayda getirmedi, bu kez Katar krizi gibi global krizleri, Türkiye'ye karşı fitillemek daha mantıklı geliyor, onlara.

İşte aslında belki de böyle kriz ortamlarında Türkiye'yi bir daha hedef alamasınlar diye önemli bir opsiyondur, Rusya'dan S-400 almak. Bir başka deyişle, sen beni Katar üzerinden bir krizle dizayn etmeye kalkarsan, ben de Rusya'yla daha da yakınlaşırım diye rest çekebilmek olabilir buradaki mesaj.

S-400 ile ilgili ortaya atılan bir diğer bahane de Türkiye Rusya'ya bağımlı mı olur sorusu. Bunu gündeme getirenler var ama aslında bu teori hiç de gerçekçi durmuyor.
Hatta iki ülke arasındaki S-400 anlaşmasından çekince duyan Rusların olduğunu bile söyleyebiliriz.
Zira 24 Kasım 2015'te sınır ihlali yapan Rus uçağının düşürülmesini örnek gösteren Ruslar, ileride Suriye'deki üslerinin ve askerlerinin kendi S-400'leriyle Türkiye tarafından vurulabileceğinden endişe duyuyor. Moskova bu deneyimi yıllar önce Finlandiya ile yaptığı silah anlaşmalarında yaşamıştı. Finlandiya NATO üyesi değil, Ruslardan daha önce silah satın aldı ve bazı dönemlerde o silahlar Rusya'ya doğrultuldu. Hatırlanacağı gibi 2016'da Kremlin, Finlandiya sınırına 2 adet S-400 bataryası konuşlandırmak zorunda kalmıştı.

Finlandiya endişesini bugün Türkiye için de taşıyanlar var. Çünkü Rusya, Türkiye ile Suriye'de sınır komşusu konumunda. Moskova, Suriye'deki askeri yapılanmasını yarım asır daha garanti altına aldı. Suriye'deki Himeymim üssünün 49 yıl daha Ruslarda kalmasını öngören anlaşma Kremlin ile Şam arasında imzalandıktan sonra Putin tarafından da onaylandı.

ABD'nin Ankara-Moskova arasındaki S-400 anlaşmasına karşı çıkmasının bir nedeninin de küresel silah pazarındaki rekabet olduğunu söyleyebiliriz.
Rusya, S-400 işiyle 2,5 milyar dolar kazanacak.
Patriotların bir adım önünde gittiğini düşünecek olursak S-400'lerin NATO üyesi olsun olmasın bir çok Batı ülkesini cezbettiği gerçeği var. Bu durum silah pazarının bir numarası olan ABD'yi endişelendiriyor.

SON DAKİKA