Mustafa Taha Dağlı

Mustafa Taha Dağlı

12 Haziran 2017, Pazartesi

İHVAN VE HAMAS

Müslüman Kardeşler bir ekoldür, kodlarında terör unsurları hiç bir zaman olmamıştır.
Silahlı bir yapı değildir.
Silahlarının olmadığını en net şekilde 3 Temmuz 2013'te gördük.
Mısır'da darbeye uğrayıp, darbeciler tarafından katledildiklerinde, Rabia meydanında ölüm kusan baltacı çetelerine bırakın mermi tek bir taş bile atılmadı.

Müslüman Kardeşler bir ekoldür dedik, her ülkede bu ekolün temsilcileri olabilir, Mısır'da doğmuştur ama Libya'da, Yemen'de, Fas'ta, Suriye'de ve daha bir çok ülkede aynı felsefeyi paylaşan, isimleri farklı olan partiler, örgütler bulabilirsiniz.

Bugün Müslüman Kardeşlerin en büyük düşmanı Suudi Arabistan'da bile Müslüman Kardeşler zihniyetinde kitleler vardır.

Herkes siyasi yönünü öne çıkarır ama Müslüman Kardeşler aslında en önemli STK'lardan da biridir.

Gelelim Hamas'a.
Müslüman Kardeşler teşkilatının Filistin'deki kolu falan değildir ama o ekolden gelen isimlerin kurduğu bir direniş örgütüdür.

Hamas deyince DAEŞ diyorlar, El Kaide diyorlar.
DAEŞ veya El Kaide ya da diğerleri, ne oldukları belirsiz teröristlerden oluşan, başkasının toprağına tecavüz eden, sivilleri hedef alıp kaos çıkaran terör örgütleridir.

Hamas için "o da öyle" derseniz yanlış olur.
Çünkü Hamas bir terörün karşısında durmak için yürütülen direniş sonucu ortaya çıkmıştır.
Çünkü İsrail, Filistinlinin toprağını gasp etmiş, o topraklarda Filistinlileri katletmeye başlamış, kendi ülkesinde, kendi insanına yönelik saldırılara karşı direnmek için de Hamas gibi direniş hareketleri kurulmuştur.

Müslüman Kardeşler ekolü Tunus'ta siyasete girmedi.
Aynı süreci yaşayan Mısır'da ise girdi ve kazandı ancak darbeye hedef oldu.

Tunus'ta neden siyasete girmediler de statükoya baş kaldırmadılar diye sorgulanmaları mı gerek yoksa girmeyip iyi ettiler, sonları Mısır gibi olmadı diye örnek gösterilmeleri mi gerek.

Mısır'da siyasete giren İhvan ile Tunus'ta geri planda kalmayı tercih eden İhvan arasında birilerine göre farklılıklar var.
Nedir o fark?
Mısır'da seçime girip, kazanan İhvan, suçlu ilan edildi.
Tunus'ta siyasete girmediler, masum kaldılar.

Eğer Gannuşi Tunus'ta sandığa gitseydi, Mısır'da Mursi'nin aldığı oy oranından daha mı azını alırdı, büyük ihtimalle hayır.

Ortadoğu'nun ilk demokratik seçimi olan 2005 Filistin seçiminin kazanan siyasi partisi Hamas'tır.
Ortadoğu'nun ikinci demokratik seçimi olan 2002 Mısır Cumhurbaşkanlığı seçimini ise kazanan Müslüman Kardeşlerin adayı Muhammed Mursi'dir.

Müslüman coğrafyalarda Müslüman halkların önüne sandık koyduğunuzda, pusulada İhvan varsa, mutlaka en çok oyu onlar alır. Monarşik rejimlerin ihvan alerjisinin en büyük nedeni budur.

Suudi Arabistan ya da diğer Körfez ülkeleri için ihvan bir alerjidir ama Batı dünyası için daha beter seviyede ölümcül bir hastalıktır.

O nedenle İhvan'ın ya da onun ekolünü benimseyenlerin siyasete girmeleri sakıncalıdır çünkü hep kazanırlar. Kazanmamaları için seçime girmemeleri gerekir, nereye kadar sandıktan uzak tutabilirsiniz ki, o halde tamamen imha etmek en garantili yoldur.

Müslüman coğrafyada Katar krizi üzerinden Batı talimatı, Suudi Arabistan eliyle, Müslüman Kardeşlere, Hamas'a yapılan imha operasyonu çok açık seçik ortadadır.

SON DAKİKA