Suriye'deki savaşta hesapsız tek ülke Türkiye'ydi. Muhaliflere destek verdi, mültecilere kapılarını açtı, diktatörün devrilmesi için her türlü diplomatik girişimi denedi.
Şu an hükümet Suriye konusunda susturuldu. Gezi olaylarının patlak vermesinin ardından öncelik zorunlu olarak Taksim'e verildi, Suriye arka plana atıldı.
Bu arada Esat Suriye'de önemli bir kale aldı, Kusayr kentini ele geçirdi, Halep'e gözünü dikti.
O arada Amerika devreye girer gibi oldu. Obama kimyasal silah kullanıldığını ilan etti, muhaliflere iki söz verdi. Biri silah yardımı diğeri uçuşa yasak bölgeydi.
G8 Zirvesinin birinci gündem maddesi Suriye kriziydi. Amerika ile Rusya Suriye konusunu görüştü. Fikir ayrılıkları ön plana çıktı. Birleştikleri nokta Cenevre süreci oldu.
Putin ile Obama'yı karşı karşıya getiren silah yardımı ve uçuşa yasak bölge hamleleriydi. Putin, Obama'ya açık açık "muhaliflere silah göndermeyin" dedi.
Neticede Obama çark etti. Daha geçen hafta silah sözü veren Obama, G8 Zirvesinde, silahların muhalif savaşçılara verilmesi halinde namlunun kendilerine doğrultulabileceğinden şüphelendiğini söyledi. Suriyeli muhalif grupların çoğunun Amerikan düşmanı olduğunu vurguladı.
Silah yardımından sonra uçuşa yasak bölgeyle ilgili görüşlerini anlattı. "Aslında Suriye'de rejim çok da fazla savaş uçağı kullanmıyor, ölümlerin çoğu bombardımandan değil karadaki meydan savaşından" dedi. Yani "uçuşa yasak bölge ilan edilse de muhaliflere bir faydası olmaz" demeye getirdi lafı.
Aynı anlarda Şam'dan da bir açıklama geldi. Suriye lideri Beşar Esat, Amerika'ya seslendi, "silah verirseniz sizin için iyi olmaz" dedi.
Şam yönetimi, Rusya ve İran'a göre muhalifler aslında 'terörist'. Amerika da El Kaide uzantılı El Nusra örgütü başta olmak üzere Suriye'de rejime karşı savaşan bazı grupları daha önce 'terörist' ilan etti.
Sonuç olarak muhaliflere verilen vaatler yerine getirilmeyecek gibi. Onlar her ne kadar 'aramızda Esat'ın iddia ettiği gibi terörist falan yok' deseler de, o damgayı resmen yediler artık.