Ortadoğu gündeminde en çok konuşulan başlıklardan biri Filistin-İsrail meselesi. Amerika Başkanı Obama, 3 yıldır askıda olan barış görüşmelerini yeniden masanın üzerine getirdi. 20 Mart'taki ziyaretinde hem İsrail Başbakanı Netanyahu'ya hem de Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas'a, barış görüşmelerinin yeniden başlatılması yönünde telkinde bulundu. Sonrasında Dışişleri Bakanı John Kerry'yi Türkiye'ye oradan da İsrail ve Filistin'e gönderdi.
HAMAS-FETİH UZLAŞISI
Barış görüşmelerinin yeniden başlaması gündemde ancak iki taraf için de temel sorunlar var. Öncelikle Filistin iki parça halinde hem toprak olarak hem de yönetim olarak. Batı Şeria'da Abbas önderliğinde bir Filistin yönetimi, Gazze'de ise Heniye'nin Başbakanlığındaki bir Hamas hükümeti var. Bir kere İsrail'in Filistin'le barış masasına oturması için ilk olarak Filistin'in tek ses olması şart.
Filistin yönetimi BM'de gözlemci devlet olarak tanındı. Ancak Mahmut Abbas'ın Filistin Devlet Başkanı olarak 2 milyon Filistinlinin yaşadığı Gazze Şeridinde hiçbir hükmü bulunmuyor. Yani Abbas İsrail ile masaya otursa bile sadece Batı Şeria'yı temsil etmiş olacak.
FEYYAD'IN İSTİFASI
İlk şart Hamas ile Fetih'in uzlaşması, tek bir hükümet kurulması. Bu daha önce denendi ancak başarılı kaydedilmedi. 2011 Mayıs'ından bu yana Filistin'in iki kanadı arasında başlayan bir uzlaşı süreci var. Tam bu aşamada Filistin yönetimi Başbakanı Selam Feyyad, Abbas'a istifasını sundu. Aslında bu istifa bir sürpriz değildi. Feyyad'ın uzun bir süredir Abbas ile hükümet politikaları konusunda anlaşmazlık içinde olduğu biliniyordu.
MEŞAL'İN YENİDEN SEÇİLMESİ
Fetih kanadında manzara böyleyken Hamas'da da siyasi gelişmeler yaşandı. Hamas'ın Siyasi Büro'sunun başına yeniden Halid Meşal seçildi. Türkiye'nin Hamas ve özellikle de Meşal üzerinde ciddi bir etkinliği var. Böyle bir süreçte Türkiye Hamas-Fetih uzlaşısında direk devrede olabilir.
YERLEŞİM BİRİMİ SORUNU
Hamas ile El Fetih arasında bir uzlaşma sağlanırsa, sıra İsrail ile Filistin'i bire bir ilgilendiren diğer sorunların çözülmesine gelecek. İsrail Aralık 2012'den bu yana Batı Şeria'da öncekilerden çok daha büyük yerleşim birimi inşaatlarına başladı. Bu inşaatlar durdurulmadan barış masasına oturulması çok zor görünüyor. En azından Mahmut Abbas da Obama da bunu söylüyor ve inşaatların durdurulması yönünde İsrail'e baskı yapılıyor.
Yerleşim birimi inşaatları barışın önündeki en somut engel. Zaten görüşmelerin 3 yıldır askıda olmasının nedeni de İsrail'in 2010'da aldığı yeni yerleşim birimi inşaatı kararlarıydı.
Yerleşim birimi inşaatlarıyla beraber İsrail cezaevlerindeki insanlık dışı uygulamaların da bir sonuca vardırılması gerekiyor. Cezaevlerindeki açlık grevi eylemleri Batı Şeria sokaklarını her an savaş alanına çevirebilecek kapasitedeki bir el bombası gibi Filistin-İsrail sorununun baş köşesinde duruyor.
CEZAEVLERİNDEKİ ÖLÜMLER
Son aylarda cezaevlerinde üç esir hayatını kaybetti. Önce Arafat Ceradat ardından Ebu Hamdiye ve son olarak Ali Karaine'nin ölüm haberleri geldi. Tüm bu gelişmeler, sokaktaki yangını ateşleyen hamleler oldu.
Bugün Batı Şeria sokakları karışık. Aynı anda barış görüşmelerinden bahsediliyor. Bölgedeki gelişmeler her an değişmeye gebe, daha düne kadar üçüncü intifada seslerinin yükseldiği Filistin'de, barış müzakerelerinin yeniden başlaması hem çok yakın hem de çok uzak gibi görünüyor.