Mustafa Taha Dağlı

Mustafa Taha Dağlı

18 Nisan 2013, Perşembe

Filistinli esirlerin açlık grevi imtihanı

Nakba, Naksa, Toprak Günü, Esirler Günü. Bunların her birinin Filistinliler için ayrı bir önemi var. Hepsinin amacı İsrail işgaline yönelik direnişi yüksek sesle duyurmaya çalışmak. Mesela Nakba, Felaket günü. İsrail Devletinin kuruluş yıl dönümüne verilen ad. Esirler Günü ise Filistin devrim sürecinin ilk tutuklanan liderlerinden olan Mahmud Bekir Hicazi'nin serbest bırakılma yıldönümü olan 17 Nisan.

17 NİSAN ESİRLER GÜNÜ
17 Nisan Filistin Esirler Günüydü. Bugün İsrail'deki 17 ayrı cezaevinde 4 bin 660 Filistinli esir var. Bu esirlerden 236'sı 12 yaşın altındaki çocuklar. O çocukların suçu İsrail askerlerinin yaptıkları baskınlara taş atarak direnmek cezası ise hapis.

CEZAEVLERİNDEKİ ESİR ÇOCUKLAR
İsrail Ordu kurallarına göre Filistinli çocuklar, 188 güne kadar, göz altında tutuluyor. Bu süre içerisinde mahkemeye çıkarılmıyor yani sorgusuz sualsiz hapse atılabiliyor.

Yetişkin esirler için kural daha da ağır. İsrail askerleri tarafından her hangi bir nedenden dolayı göz altına alınan bir Filistinli 6 ay boyunca göz altında tutuluyor sonrasında bu göz altı süresi sonsuz kez uzatılıyor. Yani İsrail, bir Filistinliyi yaklaşık 30 yıl boyunca hiç mahkeme önüne çıkarmadan, yargılamadan hapiste tutabiliyor.

ESİRLER NEDEN AÇLIK GREVİ YAPIYOR?
17 Nisan Esirler Gününde cezaevlerindeki 4 bin 660 esir, açlık grevindeydi. Bu sembolik bir eylemdi ama daha önce yüzlerce esir aynı anda aylarca açlık grevi yaptı. Samir İsavi 8 ayı aşkın süredir açlık grevinde ve ölümle pençeleşiyor.

Sonsuz kez uzatılan göz altılarla, hiç yargılanmadan hapiste tutulmak, açlık grevinin nedenlerinden sadece biri. Diğerlerine gelince.

FİLİSTİNLİ ESİRLER AİLELERİYLE GÖRÜŞTÜRÜLMÜYOR
Hapse giren bir Filistinli yıllarca ailesiyle görüştürülmüyor. İsrail buna "güvenlik gerekçesiyle" diyor. Mesela geçenlerde 27 yıllık cezasını tamamlayarak tahliye olan 51 yaşındaki İbrahim Barut adlı Filistinli esir cezaevi yılları boyunca ailesine sadece bir kere görebilmişti o da bundan tam 14 yıl önce.

ESİRLERİN YERLERİ KİMSEYE BİLDİRİLMEDEN DEĞİŞTİRİLİYOR
İsrail esirlerin yerlerini sık sık değiştiriyor. Mesela ailesi, oğullarını Ofer Cezaevine konulduğunu zannederken, o esir kısa bir süre sonra bir başka cezaevine naklediliyor ve bundan hiç kimsenin haberi olmuyor.

CEZAEVİ ŞARTLARI: İŞKENCE
Esirler sadece avukatlarıyla görüşebiliyor ve avukatları aracılığıyla dışarıyla irtibat kurabiliyor. Esirlerin dışarıyla irtibatları böyleyken içerdeki cezaevleri şartlarının nasıl olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil. Bu konuda çok sayıda röportajlar yaptım, birinci ağızdan, 18 ya da 20 yıl boyunca hapiste kalan, ömrünün yarısını cezaevinde geçiren esirlerin yaşadıkları ve bana anlattıkları gerçekten ürkütücü anılar.

Esirlerin anlattıklarına göre içerde işkence sıradan bir şey hatta daha da ileri gidilen dönemler bile olmuş, organ ticareti gibi.

RAKAMLARLA ESİRLER
Ve rakamlar. "4 bin 660 esir var" dedik. Bunlardan 236'sı 12 yaşın altındaki çocuklar. 1967'den bu yana toplam 800 bin Filistinli esir durumuna düştü. 2000'deki intifa sürecinden bu yana ise 70 bin Filistinli göz altına alındı, bunların 800'ü çocuk, 600'ü ise kadındı.

Filistinli Esirler Araştırma Merkezi ve görüştüğümüz bazı esirlerin verdikleri rakamlara göre şu ana kadar İsrail cezaevlerinde 200'den fazla esir hayatını kaybetti. Son 3 ayda İsrail cezaevlerinden, önce Arafat Ceradat ardından Ebu Hamdiye ve son olarak Ali Karaine'nin cansız bedenleri çıktı. Esirlerin 70'den fazlası, sorgulama sırasında hayatını kaybetti, yine 70 kadarı işkenceden can verdi. En az 50 esir ise hastalıktan son nefeslerini cezaevinde verdi.

SON DAKİKA