Selanik bizim ailemizde çok ayrı bir yere sahiptir. Annemin ailesi Selanik'ten göç etmiş. Hayal meyal hatırladığım ve içimi acıtan bir sahne vardır. Annemin çok yaşlı amcasına "Selanik" dendiğinde gözleri dolardı. "Ah kızım ah kovdular bizi memlektimizden" diye diye öldü. Dedemi hiç görmediğim için de annemin amcalarından dinlerdim Selanik öykülerini.
Yunanistan ile mübadele başladığında Türkler akın akın Türkiye'ye dönerken sıra bizimkilere gelmiş. Selanik'te dedemlerin çiftliği varmış. Mübadeleyi bildirmek için görevliler geldiğinde, annemin halası o sırada ineğini sağıyormuş.
Yalvarmış; "ineğimi sağayım öyle gideyim" diye. Ama ineği sağmalarını bile beklememişler apar topar bindirmişler gemiye.
Atatürk ile aynı mahallede büyümüş annemin amcaları. Bu yüzden Atatürk'e çok farklı ve büyük bir sevgi beslerlerdi. Evlerinin baş köşesinde hep Atatürk resimleri vardı.
Amcalar, beş vakit namazlarını asla ihmal etmez, ellerinden Kuran'ı Kerim'i düşürmezlerdi. Hatta en büyük amca muallimmiş ve mübadele sonrası yerleştirildikleri Cebeli Bereket'te bir çok öğrenci yetiştirmiş.
***
Bu hikayeyi durduk yere anlatmıyorum.
Geçenlerde sanatçı Kayahan bir ödül töreninde, "Atatürk'e bir alkış istedi ve salonda büyük bir alkış tufanı koptu. Türkçe Olimpiyatları'nda da sahneye davet edildiğinde "Hani nerede duvarda Atatürk fotoğrafı?" dediği i için "yine Atatürk'ü istismar ediyorlar" diye düşündüm. Ertesi gün Kayahan'ın şu açıklamasını okuyunca gülümsedim.
"Hem Atatürk'ü seviyorum hem dinime bağlıyım. İkisi de benim bedenimde dövüşmeden yaşıyor. Bu toplumun temelinde Atatürk var, silah arkadaşları var, inançlarımız var. Ve bu temel taşlarıyla fazla oynamamak gerekiyor. Bunun kimseye faydası yoktur" diyordu Kayahan.
***
Aslında bir çok insan da böyle düşünüyor. Atatürk kimi için büyük bir asker, kimi için siyasi bir deha, kimi için de Cumhuriyet'in kurucusu kimi için de din düşmanı .
Bir çok insan "din ve Atatürk" neden karşı karşıya geliyor ki bu anlamsız" diye düşünüyor. Yani halkın nazarında bu tür tartışmalar çok da önem arzetmiyor. Birçok insan Atatürk'e de toz kondurmak istemiyor dinine de.
***
Bu ülkenin bir değeridir Atatürk. Atatürk üzerinden siyaset yapılması, Atatürk adının istismar edilmesi, yıllarca Atatürk adı kullanılarak dindar insanlara baskı yapılması, Atatürk isminin kavga gerekçesi olarak sembolleştirilmesi ne acı.
Dindarlardan hiç de hazzetmeyen birinin zamanında, "Aman iyi ki sevmiyor gericiler Atatürk'ü. Bizim de bahanemiz oluyor tartışmlarda onları köşeye sıkıştırmak için" demişti…
***
Geçenlerde AK Parti Milletvekili Mustafa Şentop "Atatürk bile Atatürk milliyetçisi değildi. Bu kavram 12 Eylülcüler tarafından uydurulmuştur" dedi. Harika bir tespit.
En iyisi rahat bırakalım Atatürk'ü. İsteyen sevsin isteyen sevmesin. Kimseye de "Atatürk" adı üzerinden baskı yapılmaya kalkışılmasın.
Yıllarca "inanca saygı" isteyen mütedeyyin insanlardan da bir beklentim var:
Diyelim Atatürk'ü taparcasına sevdiğini söyleyenler var.
Onlar için de "inançlara saygı" deyip geçip gitmek çok mu zor?