Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Sinop... Su perisi kadar güzel

Ilgaz'a yaklaştık, orman başladı. Dağlar, uçurumlar, tehlikeli virajlar ve ormanlar, ormanlar, ormanlar...
Kastamonu'ya doğru ilerledikçe, orman daha da sıklaştı.
Meşe, defne, karaağaç, çınar, fındık, kızılcık, kayın, gürgen, karaçam, sarıçam... Orman, orman, orman...
Orman memuru bizi uyardı: - Bu havada, bu yolda dikkatli gidesiniz...Malum...
"Biliyoruz" dedik.
Ve "bu yörelerin malum tekerlemesini" söyledik:
"Taş düşebülür, Ayı çıkabülür, Sis basabülür, Ağaç devrülebülür, Yol kayabülür, Herşey olabülür."


Yağmur yağdı, sis bastı, birkaç yerde yola taş yuvarlandı ve...
Uzaktan "sanki bir film platosunu" andıran Sinop göründü.
Eski adı "Sinope."
Sinope, eski Yunan'da Irmak tanrısı Asopos'un "su perisi" kızlarından biri.
Bir başka söylenceye göre ise, Sinope "Sinop kentini kuran Amazonların kraliçesi."
Kent "su perisi" kadar güzel.
Ve bir Amazon gibi de "mücadeleci."
Yoksa Karadeniz'le nasıl başedilebilir?


Sinop, Türkiye'nin çok iyi korunabilmiş yerlerinden.
Karadeniz'in Bodrum'u.
Ama Bodrum gibi "yapılaşmamış... Dolmamış."
Belki de "ulaşım zor olduğu için" Sinop hâlâ "bakir" kalabilmiş.


Tarihi sokaklar restore ediliyor. Organize Sanayi Bölgesi'nde bir canlılık var.
Nüfusun yüzde 55'i kırsalda. Kent barış ve huzur içinde. Akliman Koyu'nda balıkçı teknelerinin arasında yürüyen Hakkı Duru'ya sorduk:
- İşler nasıl?
Elindeki poşeti gösterdi: - Rabbime bin şükür, iftarlık çıktı.
Poşette birkaç balık vardı.
Sonra poşeti bize uzattı: - Buyrun, hediyem olsun. Sinop'ta kimi gördüysek işte bu balıkçı Hakkı gibiydi...
Kendi iftarlığını hediye edecek kadar "sıcak, sevecen, konuksever."


Vali Zeki Şanal "Sinoplu böyledir" dedi.
Avrupa'daki Sinoplular ASİDER'i kurmuşlar. (Avrupalı Sinoplular Derneği)
Bu dernek Sinop'ta "Fakülte binası yaptırıyor."
Ne kadar anlatsak boş.
Sinop'u gezmek gerek. Tarihi kalesini, Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı motiflerini, Alaattin Camii'ni, Balatlar Kilisesi'ni, Etnografya Müzesi'ni, Seyyid Bilal Türbesi'ni, Hamsilos Koyu'nu...


Burada hava temiz, deniz temiz, herşey temiz.
Sinop insanların karşılıklı sevgi, saygı, hoşgörü ile yoğrulduğu bir liman.
Vali beyin makam masasında bir bardak, bardağın üzerinde de şu yazı vardı:
"Karadeniz'de üç liman var... Sinop, Temmuz ve Ağustos."
Temmuz ve Ağustos dışında Karadeniz öyle bir çılgınlaşıyor ki, "Sinop, sığınılacak sıcacık bir yuva" sanki.
Ve o yuva bugüne kadar kimleri bağrına basmamış ki...
Diyojen'den sürgüne gönderilen şairlere, yazarlara kadar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA