Meclis TV'sinin canlı yayınında rahatsızlık geçiren CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol dün sabah Güven Hastanesi'nden çıktı ve TBMM'nin yolunu tuttu.
"Geçmiş olsun" diye odasına girdik.
"Ayağımızı sürüklemiş olmalıyız ki" oda bir anda doluverdi.
Odadakilere takıldık: - CHP galiba bütün sevenlerini hasta ediyor...
Sonunda Kemal Anadol bile hastanelik oldu.
Ali Topuz "yok, yok, durum öyle değil" dedi:
- Kemal'i AKP iktidarı hasta etti.

***
Kemal Anadol "Başka partilerde de pek çok sorun var... Ama medya sadece CHP'nin içiyle meşgul... CHP'ye haksızlık ediliyor" diye başladı partisini aslanlar gibi savunmaya.
Bu biraz da CHP'nin "odadaki CHP'lilere propagandası gibi" oldu.
Anadol'un sözü bitince "eski günleri" hatırlattık:
- Siz gençlik yıllarınızda, Ertuğrul Günay'la beraber ıslandınız bu yollarda... Ali Topuz da o dönemde yine parti büyüğüydü... Ertuğrul Günay'ı neden CHP'den attınız?
Soruya Ali Topuz yanıt verdi: - İhraç kararının gerekçesini okumadım... Fakat genel başkana ve parti yönetimine karşı, üyelikle bağdaşmayan tutum ve davranışları olmuş.
Odadakilerden Ali Rıza Bodur konuştu:
- 1976'da partiden ihraç edildim ama ağzımızı açıp, tek söz etmedim.
Ali Topuz: - İşte gördünüz mü, particilik budur... Ve Ali Rıza Bodur şu anda İzmir milletvekilimiz.
Ali Rıza beye döndük:
- 1976'da sayın Topuz neredeydi?
- Örgütten sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı idi.
Ve oda kahkahayla çınladı.

***
Ali Topuz: - Mutlaka ihracı gerektiren bir şey yapmışsınızdır.
Ali Rıza Bodur: - Yapmadım... Tek suçum, 1977 seçimlerinde aday olacağımı söylememdi.
Yine inanılmaz bir kahkaha.

***
Ali Topuz'a döndük: - Atatürk'ün silah arkadaşı, Batı cephesi komutanı, ikinci Cumhurbaşkanı koskoca İsmet İnönü'ye karşı mücadele verdiniz. Onu düşürdünüz. O süreçte bile partiden kimse atılmadı... CHP'de hoşgörü mü azaldı?
Ali Topuz: - Biz düşürmedik, kendisi istifa etti... Biz onun dediklerini yapmamıştık... O da, madem sözümü dinlemiyorsunuz, öyleyse ben de ayrılıyorum dedi, ayrıldı.
Topuz devam etti: - Bazı sorunlar yoktur diyemeyiz... Belki hoşgörü de biraz azaldı... Ama biz eskiden beri kendi içimizde birbirimizi çok eleştiririz.
Herkes "doğru" diye başını salladı.
Topuz: - Ama eskiden iç çekişme, partinin yükselişini engellemezdi... 1980'den önce böyleydi... Sonra bu işler partiye zarar verme noktasına geldi.

***
Kemal Anadol'un odası daha da kalabalıklaştı.
"Eleştiri, özeleştiri, fikir üretimi" ne ararsanız vardı...
O da bir "siyaset okulu" oluverdi. CHP'nin en büyük sorunu galiba enerjisini "içeriye dönük olarak" tüketmek.
"Dışa dönseler" partiyi hızla büyütecekler.
Ve Ertuğrul Günay gibileri "atmaya da" hiç gerek kalmayacak.