Birkaç istisna hariç, Türkiye'deki "Adliye binaları" dökülüyor. İstisnalardan biri Kütahya'da. Gittik, gezdik.
Bir diğeri ise Sinop'ta. 1907'de yapılan ve yıllarca "Vilayet binası" olarak kullanılan tarihi yapı restore edilmiş.
Adliye olmuş.
14 yargı mensubu (7 savcı, 7 hakim) görev yapıyor.
Duruşma salonları "Batı standardında."
Kütüphane, ziyaretçi salonu, diğer yerler tertemiz.
"Ahmet oğlu Ramazan" diye bangır bangır bağıran mübaşir yok.
Sanık veya tanık "merkezi ses sistemiyle" duruşma salonuna davet ediliyor.
"Lütfen" denilerek.
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Berkün Köksal bizi gezdirdi.
Adliyeye ne tür suçların geldiğini sorduk.
"Sinop sakin bir yerdir" dedi. Ramazan dışında biraz "sarhoşluk... Sarhoşken gürültü yapmak" gibi suçlar geliyor.
Ara sıra, başlık parasını denkleştiremeyen köylü gençlerin "kız kaçırma davası."
"Vurdu, kırdı, yaraladı, öldürdü" gibi olaylar pek az.
Ah keşke Türkiye'deki tüm adliye binalarını "Kütahya standardına... Sinop standardına" çıkarabilsek.