BİR otomobil sahibi olmak, tüketici kredileri sayesinde iyice kolaylaştı.
Ancak petrol fiyatlarındaki olağanüstü tırmanış, galiba hesap edilmemişti. Newsweek dergisinin son sayısında bu konuya ilişkin bir inceleme haber vardı. Ayda 300 dolar kredi taksiti ile sahip olabileceğiniz bir arazi aracının aylık yakıt gideri şu anda 300 doların üzerine çıkıyormuş.
Aynı durum ekonomiler için de geçerli. Yılda 3-4 milyar dolar tutan ulusal petrol faturanız 10-15 milyar dolara yükselme eğilimine girerse ne yaparsınız? Dünya aslında bu tür şoklara alışık. İlk kez 1973'te, sonra da 1979'da yine aynı şoklar yaşanmamış mıydı? Varili 3 dolarlar düzeyinde onlarca yıl seyreden petrol, İran'a Humeyni geldikten sonra 30 dolarlara çıkmamış mıydı? Petrol fiyatlarındaki yükselişe karşı dünya ekonomilerinin ürettiği çözüm, petrol ihraç eden ülkelere daha çok mal ve hizmet satıp, ödenen paraları geri kazanmaktır. Bu açıdan Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in, "Petrol fiyatlarının yükselmesi bizim için bir fırsattır"
şeklindeki yorumuna katılmamak mümkün değil.
Tüzmen'in bu konudaki değerlendirmesini hatırlatalım:
- Türkiye' nin enerji ithalatı bugün belki 2 milyar dolar ekstra bir faturayla karşılaşmıştır. Ama, toplam ithalatımız içinde yüzde 10' ların altındadır. Bu kadar büyük dış ticaret hacmine sahip bir ülke olarak korkulacak bir şey yok. Türkiye' ye, iyi çalışıldığı zaman senede en az 20 milyar dolarlık Arap sermayesi gelebilir. Türkiye ciddi bir çalışmayla yaklaşık 80 milyar dolar yabancı sermaye girişi çekebilecek potansiyeli olan bir ülke. Şu an Arap sermayesi yağmayı bekleyen bir bulut gibi dolaşıyor. Bunu Türkiye' ye çekenler doğru işlere kanalize edenler başarılı olur.