Galatasaray'ın değil, son günlerde futbolumuza egemen olan 'çirkinliklerin' yenildiği derbiydi.
Kazanan, 'centilmenlik' oldu. Tribünler sakindi, futbolcular hoşgörülü ve saygılı. Kimse, kimseye kasten tekme atmadı. Kimse hakemi tribünlerin önüne atmaya yeltenmedi. Bir tek Gökhan Gönül, kendini yere atıp hakemi ceza sahası içinde kandırmaya kalktı. O da pişman olup maç sonrası özür dilemeye gönüllü oldu.
Hem maç içinde, hem maç sonrasında birbirine sarılan, birbiriyle şakalaşan o kadar çok futbolcu vardı ki.... Mancini, maçtan önce kalp damarlarına stent takılan rakip hoca Ersun Yanal'a 'Geçmiş olsun' mesajı gönderdi. Fenerbahçeli yöneticiler, misafirlerini stadın kapısında karşılayıp özenle ağırladılar. Fenerbahçe seyircisi, maçın 10 Kasım'a rastlaması nedeniyle abartılı görsel şovlardan kaçınıp Atatürk'ün hatırasına yaraşır bir olgunluk gösterdiler. Galatasaraylılar, maç sonrası rakiplerini içtenlikle tebrik edecek kadar yüce gönüllüydüler. Bu şahane tablonun tek gölgesi; attığı golden sonra tribünlere '6' işareti yapan, maçtan sonra da aldığı Galatasaray formasını şortunun içine sokma aymazlığına düşen Cristian'ın saygısızlığıydı. Bir derbinin 'güzelliklerinin', maçın skoruna galip geldiği bu yazıyı da yazmak nasip oldu ya, Allah'ıma şükürler olsun...