Bugünün Saraylısı, yeni sezon izlediğim pek çok iddialı diziden daha iyiymiş gibi geldi bana. Zaten içinden Selçuk Yöntem'in geçtiği ve kötü olan bir diziye de rastlamış değilim. Yöntem gerçekten de bir diziyi tutturmanın en geçerli Yöntem'i...
Oyunculuklar içinde de ekranın yeni kötülük paratoneri 'Üftade'yi canlandıran Nazan Kesal'ın da hakkını yememek gerekir. Duru güzelliği ve yüzde 100 doğallığı ile 'Ayşen'i canlandıran Cansu Tosun da Bugünün Saraylısı sayesinde dizi âlemindeki özgül ağırlığını artıracağa benziyor.
Genç kızlar için sarkıtılan çaparinin ucunda ise Ali Ersan Duru ve Serhat Teoman gibi iki yakışıklı duruyor.
Dizinin içine her şeyden bir tutam katılmış gibi. Külkedisi hikayesi de var, Romeo ile Jülyet de... Bir İstanbul Masalı'nın esintilerine de rastlamak mümkün, Aşk-ı Memnu'nun izlerine de... Bu 'besleyici' hamur, yönetmen Kudret Sabancı'nın deneyimli ellerinde yoğrulup Kıraç'ın sihirli müzikleriyle tatlanınca ortaya gerçekten 'bereketli' bir mönü çıkmış.
Kimi diziler, sadece başrol karakterlerinin 'ne giydiğini' takip eden moda meraklıları tarafından izlenmeye başlandı. Bugünün Saraylısı'nın bu konudaki kozu ise birbirinden özel mücevherleri olacak. Takı tasarımcısı iki ailenin çevresinde gelişen olaylar nedeniyle dizi, aksesuvar modasına yön verecek kadar cazibeli görünüyor.
Bugünün Saraylısı'nın önündeki tek handikap ise ATV'nin 'cumartesi' kabusu... Bugüne ne koysalar tutmuyor. Bakalım Bugünün Saraylısı bu psikolojik engeli aşıp 'o günün saraylısı' olabilecek mi?