1954'te babam Ankara'ya tayin olunca, yazları İstanbul'da gazetecilik yapan Necati Dayımlarda (Bilgiç) geçirmeye başladım. Beni en heyecanlandıran genelde Kadıköy'deki tahta tribünlü Fener Stadı'nda yapılan "Fenerbahçe- Galatasaray Bayramı" olurdu.
O zaman, öyle Ali Şen'ler, Aziz Yıldırım'lar, Ali Koç'lar gibi "Ezeli rakip, ebedi dost" inancına ihanet eden, "rakip" sözcüğünü atıp yerine "düşman" sözcüğünü, Türk spor sözlüğüne ilk defa ekleyen başkanlar yoktu.
Ekrem'le (Koçak/ Fener) Cahit'in (Önel/ Galatasaray) 1500 metrede kapışacakları gün, o tahta tribünlerde de, çevreleyen çimenlerde de yer kalmazdı. Açılış, kapanış törenleri ve atletizm yeriydi o stat!.
Yelken Kalamış koyunda, yüzme Moda Plajı'nda, kürek o zaman şimdiki rezil batakhane harabesi değil, Galatasaray Su Sporları Şubesi olan "Ada"da da kürek yarışları yapılırdı.
Kürek merakım, heyecanım orda başladı. Suyun üzerinde kayan o fitaları izlemek ne hoş olurdu..
Bu merak da beni Celal'le tanıştırdı işte. Celal Gürsoy..
Bunları bana hatırlatan Celal'in yolladığı kitap..
"Arnavutköylü Amatör Bir Balıkçının Hatıraları.." Sadece Galatasaray değil, ülke Kürek sporunun önde gelen isimlerinden Celal Gürsoy, işte o adanın karşısında doğan, sahilde denize olta atarken, idman yapan, yarışan küreklere aşık olup bu spora başlayan bir insan.
O sporcu, ben de o yıllarda Üç Büyükler uşağı değil, her sporu yazan medyanın içinde yazar olunca tanıştık. Dost olduk.
Celal yıllar önce Bodrum'a inzivaya çekildi ama kurduğu site ile, sanal medyada kürek haberlerini tüm ayrıntıları ile meraklılarına yazmaya başladı. celalgursoy.com Sonunda sırasız, bölük pörçük ama hoş anılarını derlediği bu kitabı yazmış..
"Sporculuk bana arkadaşlık, takımdaşlık, kazanma azmi, irade gücü, mental dayanıklılık gibi tüm hayatımı etkileyen özellikleri kazandırdı" diyor..
İyi ki bugün sporcu olmamışsın Celal..
Öğrendiklerin, düşmanlık ve sahtekarlık olurdu!.
Likya Yayınları'ndan çıkan bu kitabı aslında tüm sporcular ve spor severler okumalı.. Keyifle okuyacaklardır, baş uçlarında, rastgele bir sayfa açıp ordaki anıyı..
Ama sporcular dedim..
Yani sportmenler..
Sahtekarlar değil..