Klasik Sabahlar Kahve Konserleri'nde geçen pazar Alaturka vardı. İTÜ Konservatuarı öğrencileri, hocalarının eserlerini seslendirdiler.
Ercüment Berke'den başlayıp, Bekir Sıtkı Sezgin, Cevdet Çağla derken Münir Nurettin'le kapanan bir konser..
Nurullah Ejder (Kanun) ve Eyüpcan Açıkpazar (Ney) eşliğinde solistler Selin Yücesoy ve Berke Meyman..
Bakın gençler.. Zaman pazar sabahı ve mekan bir kahve..
"Repertuar yapma sanatı" diye bir şeyden haberiniz olmalı.. Orada sizi dinlemeye gelen 20- 30 kişi varsa, iki misli kahveye gelen var. O kahveye gelenlerden bir kaçını çalmalı, "Burda güzel şeyler oluyor, her hafta gelmeli" dedirtmelisiniz.
Bu da popüler şeyler seçmenizle olur.
Orada "TRT'ye sanatçı seçim jürisi"ne değil, alelade insanlara çalıyorsunuz. O zaman popüler çalacaksınız ki, kulağına aşina bir melodi gelen kişi gayri ihtiyari size dönsün.
Dünyada benim kadar alaturka musiki dinlemiş sıradan insan yoktur. Yüzlerce eseri mırıldanabilirim.
O gün seslendirdiğiniz 8 eser arasında, bildiğim, aşina olduğum, kahvenin öbür tarafında oturmuş kitap okuyor olsam, kafamı kaldırıp size bakmamı sağlayacak tek şarkı, Endülüste Raks'tı. O da son şarkınızdı.
Oysa asıl onunla ve etrafı çınlatan bir düetle başlamalı, ardından gene popüler 7 eserle devam etmeliydiniz. O zaman böyle cılız alkışlar yerine, "Gene gelin" diye haykıran bir coşku uğurlardı sizi.
Bakın bu pazar gene sizin okuldan bir başka gurup, bir Flüt Dörtlüsü olacak kahvede..
Piazzola çalacaklar.. Libertango ve Oblivion..
Rimsky Korsakov çalacaklar.. Klasik müziğin tartışmasız en baş döndüren eseri.. The Flight of Bumble bee/ Yaban Arısının Uçuşu.. Ve başları döndürecekler..