Cuma günü ben işlerimi bitirdikten sonra elime geçti, Sevgili dostum Safter Yılmaz'ın Los Angeles'tan yolladığı Oscar notu. İçinde bir bölüm vardı ki, hele Türkiye'de güncel tartışma açısından çok ama çok önemliydi. Önce o satırları size aynen nakledeyim..
"Hollywood'un yeni kralı ise Netflix...139 milyon abonesi olan Netflix geçen yıl program yapımına 15 milyar dolar harcadı.. Evet yanlış değil video ve sinema filmi ya da TV dizileri için tam 15 milyar dolar..
İşte Hollywood bu gün bu durumda.. Oscar Ödülleri de kim güçlüyse ona gidecek.. Netflix 15 dalda aday.. Bunun 10'u da Roma filmi ile..
Netflix Roma filminin Oscar hangi türden olursa olsun ödül kazanması için şimdiye kadar 25 milyon dolar harcadı." ..Ve işte pazartesi sabahı..
..Ve gelmiş geçmiş en büyük Oscar Kampanyacısı, portföyünde sayısız Oscar Ödülü olan Lisa Taback, "Adı sırf Oscar kazananlar listesine girsin" diye en küçük ödüle bile razı Netflix'e "Yabancı Dilde en iyi film" ve "En İyi Yönetmen" iki muhteşem heykel getirdi.
25 milyon dolarlık bir kampanya yönetti Bayan Taback..
25 milyon dolar!.
Hollywood'da her şey "Para"dır, Sevgili Okurlar..
Nurlar içinde yatsın, Kazım Baba ile Los Angeles'ta 1984 ve 94'te uzun süreler yaşadım.. Bir defasında, Bayan Taback gibi, önemli bir PR şirketinin yöneticisiyle yemek yedik.
Baba, onun yeni evinin elektrik tasarımı ve düzenlemesini yapmış. Ordan ahbap olmuşlar..
Laf lafı açar da Hollywood'a gelmez mi?.
Elizabeth Taylor'a üniversite yıllarımda nasıl âşık olduğumu anlatmıştım..
"Bir parti yapın.. Mesela doğum gününüz olsun.. Liz'i getiririm" dedi.
Şaşkın şaşkın bakınca..
"Yoo" dedi..
"Başka kimi isterseniz, hepsini çağırabilirim.
Bütün PR şirketlerinde, bütün bu ünlülerin listesi vardır.. Kaliforniya Valisi dahil.. Hepsinin hangi tür etkinliğe kaça katılacakları yazılıdır. Siz bana ayıracağınız bütçeyi söyleyin, ben size ona göre davetli listesi vereyim.." İş nasıl dönüyor bakar mısınız?.
Bir tanıtım için parti yapıyorsunuz.
O tanıtımın gazetelerde, dergilerde, televizyonlarda yer alması, gelen davetlilerin ününe bakar.
Ne kadar para.. O kadar ünlü.. O kadar da gazete ve TV yayını.. Bütün ünlü kişiler bir ajansa bağlı, mutlak. İş PR şirketiyle o dev ajanslar arasında bitiyor..
Siz de ertesi sabah mesela Los Angeles Times'da falanca tanıtım gecesinde Liz'in o muhteşem gözleriyle gülümsemesini görüyor ve haberi okuyorsunuz..
Bayan Taback, 25 milyon dolar harcayarak Los Angeles'ın her tarafını "Roma" afişleriyle donattı. Sayısız parti verdi. Filmi meydanlarda gösterdi..
"Roma" diye kaplanmış çikolatalar dağıtmaya kadar, akla gelecek gelmeyecek her imkanı kullandı..
Beyin yıkadı, alenen..
Şimdi anladınız mı, bizim durmadan "Türk sinemasının Oscar Aday Adayı" diye seçip seçip gönderdiğimiz nice film, neden aday bile olamadan geri döndüler, Hollywood'dan?.
Film yapımcılarımızın hangisi Los Angeles gibi parayı hortumla yutan bir pazarda üç kuruşla adını duyurabilir?.
Kültür Bakanlığımızın yaptığı yardım, Hollywood'da kabak çekirdeği..
Arkanızda Büyük Stüdyolar olacak ki..
Derken işte bu Netflix çıktı.. Tarihte ilk kez büyük stüdyolara meydan okuyan şirket..
Parayı bastıran, düdüğü çaldı gördünüz!.
Şimdi Büyük Stüdyoların pabucu, gidin bakın, ödül töreninin yapıldığı Dolby Tiyatrosu'nun tavanında mı, değil mi?.
Gelecek Netflix ve onun gibilerin elinde olacak!.
Yani, hani Türkiye'de olmayan, kapımızdan geçmeyen (Sağlık Bakanlığı adına öyle açıklama yapıldı) Domuz gribinden hastanelere düşen ve benim gibi yarı yoldan dönen BKM Ceosu sevgili dostum Necati Akpınar'ın Organize İşleri Netflix'e vererek, ne kadar büyük bir iş yaptığı da ortaya çıktı.
Bir tek bir dizi, Yabancı Damat'ın tek bir Yunanistan TV'sinde gösterilmesiyle Türk dizilerine dünya televizyonları nasıl açıldı bir düşünün..
Şimdi sayısız ülkede, 139 milyon aboneli Netflix ile dünyaya açılan Organize İşler, Türk sinemasına hangi kapıları açacak, varın onu hesaplayın!.
Yarın Oscar Aday Adayı olacak Türk filminin arkasında Netflix olursa?.
Roma'nın on dalda aday olmasının arkasındaki Netflix!.
Roma'nın En İyi Yabancı Film ve En İyi Yönetmen Ödülü almasını sağlayan Netflix!.
Ucuz hesapları, anlamsız tartışmaları bırakın..
Türk sinemasının geleceğine açılan o muhteşem kapıya bakın!.
Kutlarım Necati.. Ülkem ve sinemam adına da teşekkür ederim.
Türk sineması ilk Oscar Heykelciğini kaldırdığında seni hatırlatacağım, bazılarına..