"Melali anlamayan nesle aşina değiliz" demişti, Haşim.. Ahmet Haşim tabii.. "Melal" de, hüzün demek oluyor, en basit anlamı ile!.
Bugün yaşasa "Mizahı anlamayan nesle" aşina olamazdı, Üstad!..
İnanılır gibi değil, halimiz.. Yahu mizaha, şakaya, takılmaya kızmak köpürmek, hatta bildiriler yayınlamak ne demek!..
Sosyal medya linççilerini tahrik etmek. Ellerine magribinin aradığı malı vermek, ne oluyor?.
Bunu bir de sivil toplum örgütleri yapıyor iyi mi?.
Hani "Fikir özgürlüğü" dendi mi, mangalda kül bırakmayan STK'lar..
Bir haftadır sürdürülüyor kıyamet ki, kapanmasın!..
Efendim hani o çok popüler Kim Milyoner Olmak ister yarışmasında sormuşlar..
"Arkeologlar, buldukları şeyin fosil mi, sıradan bir taş mı olduğunu anlamak için ne yaparlar?." Cevap şıkları da verilmiş..
"Yalamak.. Köpeğe koklatmak..
Üstüne idrar yapmak.. Suda bekletmek.." Vay efendim!. Arkeologlar aşağılanıyormuş.. Arkeoloji bilimiyle alay ediliyormuş.. Arkeologlar Derneği bildiri yayınlıyor. Dernek Başkanı gazetelere demeçler verip "RTÜK'e şikayet edeceğiz" diyor..
Olacak şey değil.. Gerçekten olacak şey değil.. atv'yi, RTÜK'e şikayet edecek muhteremler, hadi beni de mahkemeye versin.. Ben üstelik şaka yapmıyor, ciddi ciddi söylüyorum.
Arkeoloji denen bilimin doğuş sebebi hırsızlıktır. Dünyanın ilk arkeologları en rezil hırsızlardır. Ki, hala hırsız olanları var..
İtham, iddia değil.. Biliyorum..
İçlerinde yaşadım.
Eşim Holly, Arkeologdu. O sayede pek çok arkeologla tanıştım.. Çok yakın bir arkadaşı vardı, Türkiye'deki o dünyaca ünlü Afrodisias kazılarında çalışan bir arkeologdu o da.
Ankara'ya geldi mi, bizde kalırdı.
Biz New York'a gittik.. Onun evine yemeğe çağrıldı... Ünlü Park Avenue'da bir de luxe daire..
Gökdelenin bir asansörü doğrudan onun dairesinin salonuna açılıyor.
Özel asansörlü.. Öyle de luxe.. Bizi bir uşak karşıladı.. Yemekleri hazırlayan Çinli ahçı..
Bre aman!. Bizde sıradan bir kazı asistanıydı kız.. Orda bu servete nasıl boğulmuş?..
Salonu baştan aşağı tarihi eserlerle süslenmiş görünce anladım tabii, değirmenin suyu nerden?.. Bir ara tuvalete girdim.
Klozete yöneldim ki, bir kelle bana bakıyor.. Bir tarihi Yunan Tanrısı kellesi..
Nerden geldiği belli..
Neler getirmiş ki, Afrodisias'tan, birini de kenefine koymuş, Arkeologumuz!.
Yahu Metropolitan depolarındaki Anadolu eserlerini bilir misiniz?.
Ya da Amerika'nın her müzesinde?. Ya da koleksiyoncuların evlerinde, keneflerinde?.
Bizde niye kafası kopuk yüzlerce, binlerce eski Yunan, Hitit eseri vardır da, niye dünya müzelerinde kesik kafalar sergilenir hep?.
Çünkü tonluk heykeli kaçırmak kolay değil. Kes kafayı koy bavula götür, kolay!.
British Museum da.. Louvre'da..
Hele de St. Petersburg, Ermitaj'daki Türk eserleri.. Dünyanın hangi ünlü, ünsüz müzesine giderseniz gidin, orda, mutlak ya Anadolu vardır, ya Mısır.. En çok talan edilen iki ülke..
Kim kurdu, arkeoloji denen bilimi?.
Heinrich Schliemann denen hırsız..
Hırsız ya?. Hırsız kere hırsız!.
Hadi savunun alçağı!.
Çaldığı da Truva hazineleri..
Truva'yı kazdı. Çıkardı ve kaçırdı..
Tarihi değeri geç.. Altın diye tartarak sattı.. Almanlara.. Ruslara..
Arkeoloji'nin babası bu Schliemann işte.. Herifin esas amacı da, hırsızlık..
Mozole bizden çalınmadı mı?.
Daha neler neler çalınmadı mı?.
Efendim bir eğlence programındaki soru Arkeologları aşağılıyormuş?.
Yapmayın.. Etmeyin..
Eylemeyin..
Ben bu yazıyı yazıyorum..
Yasemin önüme bir yığın mail koydu.. Şöyle bir baktım.. "Hepsi böyle" dedi, Yaso.. "At çöpe" dedim..
Efendim bir Veteriner Şakası yazdım ya..
Veterinerleri aşağılamışım..
Bir defa onlar "Veteriner değil, veteriner hekim"lermiş.
İkincisi, hayvanların uyutulması üzerine şaka yapmam çok ayıpmış..
Yahu pes!.
Dünyada en sevdiğim şey hayvanlardır.
Hayat boyu köpeklerim ve kedilerim oldu.. Şu anda 20 kedim var, bahçemde.. Onlara bakan, yaşatan, yaşamlarını uzatan veterinerler de en sevdiğim meslek gurubundan dostlarımdır.
Ben kendi canlarımı kurtaranları aşağılayacağım öyle mi?. Hem de ben!.
Ama şaşmadım inanın.. Bir zamanlar bir Pazar Neşesi'nde Hemşire şakası anlatmıştım..
Hemşireler Derneği bildiri yayınladı, fıkra için iyi mi?.
Dernek Başkanı da bir adam..
Hemşireler Derneği Başkanı erkek iyi mi?.
Kadınlar nasıl kıyamet koparmasın, feminist olmasınlar?.
Biz erkekler, Hemşire Derneğini de ele geçirmişiz!.(Vallahi de billahi de şaka.. Yeniden kapışmayalım ne olur, benim hayatımı kurtaran onlarca ameliyatta başımda sabahlayan muhteşem hemşirelerim.
Sizler benim sözlük anlamında "Canım"sınız!.) Ama bizde ille şakayı haram edecekler..
"Adamın biri" diye başlayan dışında her şey yasak.. Çünkü bir meslektense adam, yandın. Hadi o meslek ayakta.. Kadınsa fıkranın kahramanı.. Vay kadına psikolojik şiddet!.
Yapmayın dostlar.. Etmeyin dostlar..
Son iki ayda, yaşlılık üzerine en az 40 "Tebessüm" yazdım köşeme.. Benim yaş 80..
Çoğunu yollayan da, benden de büyük Güven Osma.. O yolluyor, ben kahkahayı basıp köşeme koyuyorum. Mizah bu be.. Mizah!.
Takılacaksın.. Gülecek, güldürecek, geçeceksin!
Yahu bu ülkede, " Ben köpeğimi Veteriner Hekime götürüyorum" diye konuşan tek kişiye rastladınız mı?. Eskiden baytara giderdik. İstiklal Marşımızın dizelerini yazan Mehmet Akif baytardı. O lafı hakaret saydı birileri.. Amerikancasını söylemeye başladık. Oldu veteriner..
Herkes "Veteriner" der bugün ülkede.. Herkes "Veterinere götürür hayvanını.. Veterinerle konuşur.
Veterinerle dost ahbap olur..
"Dişçi" dedim mi, Sevgili Galip Gürel'e, sevgili Ahmet Kurtaran'a hakaret mi etmiş oluyorum şimdi, "Diş hekimi" demiyorum diye?.
Yahu 40 yıldır en iyi dostlarımın başında ikisi de.. Ahmet'i Modern Folk'ta dinlersiniz. Galip'i, bu köşeye yolladığı şakalardan tanırsınız..
Dünya çapında, kitapları yedi dille yayınlanan ve kapışılan bir diş estetiği, kaplama ustasıdır. Ömrünün yarısı dışarda dünyadaki meslektaşlarına seminer düzenlemekle geçer..
Öyle değerli.. Öyle bulunmaz.
"Diş hekimi" demiyorum diye, aşağılamış mı oluyorum Galip'i, şimdi.. Ya da pazar günleri bazen dizelerini yayınladığım bir başka dişçim Cüneyt Korhan Oral kardeşimi?.
Hadi yürüyün ordan!.
Veterinerler benim en sevdiğim meslek dalının insanlarıdır.
Tanıdıklarımın hemen hepsi de, benim hayvanlarımı değil sadece, her hayvanı çok seven pırlantalardır..
Her meslek gibi onlarla ilgili şakalar da, dünya mizahında vardır.
Mizah kataloglarında "Veteriner" başlığı altında yer alırlar. "Veteriner Hekimler" diye değil.. Amerika ve İngiltere'den "Veteriner Fıkraları" diye kitaplar aldım, kaç defa..
Her dalın fıkraları var, hep alırım.
Ismarlarım.
O kitap ve kataloglardan seçtiğim Veteriner Şakalarından birkaçını hemen yandaki Pazar Neşesi köşesinde bulacaksınız..
Sakın o mesleğin yüzünü kızartan beş on "Mizahı anlamayan" muhterem "Amerika başka, biz başkayız" demesin!.
Amerikan mizahında Nasrettin Hoca, İncili Çavuş, Bekri Mustafa geleneği var mı?.
Adamlar bizim Nasrettin Hocamızı araştırarak ne kitaplar yazdılar..
Biz onlara öğrettik bir yerde mizahı..
Nasrettin Hocayı anlamayan kuşaklar mı yetiştireceğiz şimdi?.
Hayır dostlarım..
Ben mizahı anlamayanlara aşina değilim!.
Siz de olmayın!.