Türk balesinin kuruluş yıllarının en önde gelen isimlerindendi Oya Aruoba.. Balemize ilk adımları attıran Dame Ninette de Valois'nın ilk öğrencilerindendi.
Asıl önemlisi, benim çok yakın arkadaşımdı.. Tanıştığımızda, koreograf ve yönetmen olarak çalışıyor, baleler sahneye koyuyor, baleler yazıyordu.
Kısa zamanda bizim gurubun kraliçesi oldu. Onun peşine takılmaya başladık. Sözlük anlamıyla..
Gençlik Parkı'nda yazları gazino vardı. Ön sıralar ailelere ayrılmıştı.
Bizim gibi erkekler en arka bölüme alınırdı.
Oya işte, o geceler önümüze düşerdi. Önde Oya..
Arkada biz delikanlılar..
On, onbeş kişi.. Oya'yı gösterir, "Aile" der, önde otururduk..
Sonra Çelik kardeşim ona âşık oldu.
Evlendiler. Aruoba soyadını ondan aldı.
Çelik bir ara Erkekçe dergisinde en büyük yardımcım oldu ama seçimi Akademik Kariyerdi. Şimdi Kıbrıs'ta profesör..
Oya, kendi imzasını taşıyan balelerde, Türk Folklor Dansları adımlarını kullanmaya başladı ve bu, gene onun öncülüğünde Devlet Folklor Balesi'nin kurulmasını sağladı. Bir zamanlar harika şovlar, turneler yapardı Folklor Balemiz. Şimdi nerdeyse yok..
O büyük sanatçı, Türk balesinin gelişmesinde baş rollerden birini oynayan büyük yönetici ve büyük dost Oya, geçen yıl eylül ayında ölmüş iyi mi?.
Tek satır haber olmaz mı?.
Başta sevgili kardeşim Çelik, bir kişi haber vermez mi?.
Yeni öğrendim.. 3 ay sonra..
Yazıklar olsun, bana da..
Biz unuttuk seni Oya.. Ama Türk Balesi'nin tarihi unutmayacak!.
Işıklar içinde yat!.