Gaziantepsporlu sporcular ve kulüp çalışanlarının çığlığı ipadime düştüğü zaman, üzüntü, kahır ve öfkeyle okudum..
O an içimden haykırmak geldi.. İşte burda haykırıyorum!.
"Kalkın Antepliler Onur Günüdür!."
Yahu Gaziantep bu duruma düşer mi?.
2003 yılında ziyaret etmiştim Antep'i.. Üç gün kalmış ve gezmiştim.
Celal Doğan Belediye Başkanı'ydı. Onunla dolaşmıştık.
Nasıl muhteşem bir kent çıkmıştı karşıma.. Sadece Güney Doğu'nun değil, Anadolu'nun incisi bir kent.. Tam bir şehircilik örneğiydi, yerleşimi, ulaşımı, yeşili, parklarıyla..
Hele kenti boydan boya kesen Alleben Deresi'nin iki yanında uzanan o müthiş, bitmez tükenmez parka hayran kalmıştım. Hayvanat Bahçesi'ne ölmüştüm.. Çocukların hayvanları sevmesinde, severek büyümesinde baş rolü oynar bu bahçeler..
Kaç gün yazmıştım dönüşte, insanı, ekonomisi, refahıyla Antep'i. Refah ya.. Müthiş bir sanayi vardı Antep'te, kırsal kesime ek olarak.. Fabrikalar..
Atölyeler.. El sanatları.. İşsizlik nerdeyse yoktu.
Belediye de müthiş zengindi. Öyle zengindi ki, komşu illerin yollarını bile Antep Belediyesi yapıyordu, destek olarak..
Celal Başkanın bana asıl gururla gösterdiğiyse, Gaziantepspor'un tesisleriydi.
Müthiş bir parkın içinde, İstanbul kulüplerini kıskandıracak bir alt yapıyla, kulüp tesisi.. Avrupa'da gördüğüm tesisler düzeyindeydi, adeta.. Hayran kalmıştım..
Başkan "Sadece bu değil. İki tesis daha gezeceğiz" dedi.
"Onlar ne" dedim..
"Gaziantepspor'un geleceği" dedi. "İki kulüp daha var Antep'te..
Gaziantep Belediyespor ve Gaskispor..
Bunların biri ikinci, öteki üçüncü ligde.. Bunlar aslında birinci ligdeki Gaziantepspor'un alt yapısı.. Bu ikisinde devamlı oynayarak gelişen gençler, Birinci Lig Takımını besleyecekler.
Birinci Lig takımının böyle bir desteğe ihtiyacı çok. Çünkü Antep'te parlayan futbolcu İstanbul'dan teklif aldı mı, onu tutmak artık mümkün olmaz.
Tutsak da aklı başka yerde olduğu için işe yaramaz. Talibi çıkanı iyi fiyata satacağız. Yerlerini işte bu iki alt küme takımından gelenler dolduracak.." Her şey ne kadar iyi düşünülmüş, ne kadar iyi düzenlenmişti..
Gaziantep futbol olarak Anadolu'nun en önündeydi, kulüpleri, tesisleri ve organizasyonuyla..
Celal Doğan, öyle bir Antep bırakmıştı, arkasında..
Sonra..
Sonrası acıklı.. Kim sorumlu?. Neden sorumlu?. Ne kadar sorumlu bilmem..
Bildiğim Gaski kapandı. Belediyespor'u duymaz oldum. Gaziantepspor, parlak devirlerini geride bıraktı. Süper Lig'den düştü. Birinci Lig'de de sonuncu bu yıl.. Ordan da gidiyor. Mali durum felaket. Ne futbolcular, ne çalışanlar aylardan beri para alamıyorlar..
..Ve Gaziantep'te, o zengin Belediye ve o zengin sanayiciler ve esnaf kulübe sahiplenmiyor ve desteklemiyor.
İstanbul medyasının umurunda değil. Onlar sadece Üç Büyükler Medyası.. Peki Antep Yerel Medyası.. Onlardan da haberim yok..
Gaziantepspor, futbolcu ve çalışanlarının çığlığını aynen sütunlarıma aldım ki, tüm Antepliler okusun.
Sadece Antep'te yaşayanlar değil, İstanbul başta ülkeme ve dünyaya yayılan Antepliler de okusun..
Belki çağrımı dinlerler.. Belki Kurtuluş Savaşı'nda Fransızlar'a direnen Şahin Bey ruhu canlanır, yeniden..
O zaman "Vurun Antepliler namus günüdür" diye haykırılırdı.
Bugün "Kalkın Antepliler Onur Günüdür" diye çağırıyorum ben..
Duyan olursa.. Bana, Gaziantepsporlu futbolcu ve çalışanlarının çığlığına kulak veren olursa..
Kalkın ve o kentin adının başına, Meclis kararı ile "Gazi" ünvanının eklenmesinin boşuna olmadığını bir kez daha kanıtlayın, Antepliler!.
Bu Antep'in ikinci, bu defa sportif Kurtuluş Savaşıdır unutmayın!.
Kalkın Antepliler Onur Günüdür!..