Yapmak değil, işletmek.. Mesele tam da bu.. İstanbul İlçeleri içinde, en çok salona sahip olanı Şişli'dir.
Ama hemen hepsi boş durur, İstanbul'un salona bu kadar ihtiyacı varken. Sebep, eski Başkan Mustafa Sarıgül.. Kendisi sanatı pek sevmediği için, uğramaz ve aldırmazdı..
Kent Kültür Merkezi, hem de kentin tam merkezinde, otobüsler, metrolar üzerinde, onbinlerin yürüyüş mesafesinde her gece dolacak bir salon mesela..
Açıldığından beri boş duruyor.. Yazık değil mi?.
Şişli'nin şimdiki Belediye Başkanı Hayri İnönü'den bir hamle bekledim uzun zaman. Hayır.. Belki sıra henüz, kültür ve sanata gelmedi, ama gelmeli.
O, bu ülkeye kültür ve sanatı çivi gibi çakan bir devlet adamı İsmet Paşa'nın soyadını taşıyor.
15 yaşındaki Hıncal'ın klasik müzik, opera, bale, tiyatro hayranı olmasını sağlayan adamdır, İsmet Paşa..
Giderdim. Salonda önümde, Mevhibe Hanımla el ele oturup izleyen İsmet Paşa'yı görür, örnek alırdım.
Sarıgül'ün göstermelik salonları artık çalışmalı Başkan..
Geçen akşam Kent'e gittim.. Salon, kulis, çok güzel. Ama benim yaşım 75..
O salona girmek için 75 basamak inmek, sonra da 75 basamak tırmanmam gerek..
Açılışı yaptığı gece Sarıgül'e "Buraya bir asansör koy ki, yaşlılar ve engelliler de gelebilsin" dedim. Yanında duran yardımcısı Vasken Bey'e "Yapın" emri vermesi yeterdi. Ama onu bile söylemedi.
Kültür Merkezi çalıştırmak gibi bir niyeti yoktu ki..
Hayri Başkan,
Şişli'deki Belediye Salonlarını teker teker gezin.. Eksiklerini giderin. Sonra da İstanbul Halkının hizmetine açın..
Göstermelik değil.. 365 gün çalışacak programlarla açın..