Son zamanlarda değil, hayatımın hiçbir bölümünde, bir kitabı bu kadar merak, bu kadar zevk, bu kadar keyifle, bu kadar bir nefeste, ama bu kadar uzun sürede okumamıştım..
"Bir nefeste.." ama, "Bu kadar uzun sürede.."
İkisi bir arada nasıl oluyor?.
Şöyle oluyor..
Elime aldığımda bir nefeste okuyordum gerçekten.. Ama keyfim bitmesin, zevkim uzasın diye, öbür elimle yakalıyordum kitabı, tuttuğum elimden, adeta zorla.. Koyuyordum bir kenara..
Orda gözümün önünde duran kitaba elim gittikçe, öbür elimle, giden elimi geri çekiyordum.. Verebildiğim kadar ara vererek okuyordum ki, bitmesin..
"Gazetecilikte Bir Ömür" kitabın adı.. Yazarı, bir Usta gazeteci, benim de ustam, dostluğu ile gurur duyduğum Nuyan Yiğit!.
Hani, Cüneyt Ağabey, Kenan Onuk, ben ve Nuyan Ağbi, Mahşerin Dört Atlısıydık ya, her Olimpiyat, her Dünya Atletizm Şampiyonasını beraber, yan yana izlerdik ya.. İki fire verdik, iki kaldık ya.. O Nuyan işte..
Londra'yı anlatan kitabını da bir nefeste okumuş ve en iyi bildiğim yabancı şehir Londra'yı hiç bilmediğimi öğrenmiştim ya..
Bu defa da, kendi yaşamını en başından anlatarak, gazeteciliği öğretiyor, bir yandan Nuyan Ağabey, o eşsiz Türkçesi ve o gazeteci zekasıyla..
Bu ülkede bunca "Gazetecilik Okulu" var.. Ben bunlardan birinin dekanı, müdürü olsam "Zorunlu Ders" olarak koyardım, "Gazetecilikte Bir Ömür"ü..
Okuma kitabı değil, ders.. Çünkü o okullarda okutulanlardan çok fazlasını, hem de nasıl keyif ve merakla okunan satırlarda anlatmış Nuyan Ağabey..
Bu yaşta neler öğrendim.. Bu yaşta "Neden daha önce yazmadın Nuyan Ağabey" dedim..
Gazetecilikte Bir Ömür, bir yandan da Türk Basın Tarihi.. Nerden nasıl başlamışız, nerelere gelmişiz, onu anlatıyor..
Hayır, ilerleme anlamına söylemiyorum.
Gazeteler, tekniklerle hızla gelişir, mali güçlerini katlarken, eskinin nasıl gerisine düşmüşler, nasıl gerilemişler, nasıl bugünkü hale gelmişler, onu da görüyorsunuz.. Acıklı bir kitap yani..
Zaman zaman, vakit buldukça, Nuyan Ağbi'nin kitabından alıntıları köşeme koyacağım. Gençleri sanal dünyadan koparıp, kağıt dünyasına sokmak, onlara kitap okutmak zor. Ama öğrenmeleri gereken şeyler var.. Böyle parça parça süzersem, genç meslektaşlar belki okurlar.. Çok da faydasını görürler!..