En doğrusunu, yaşarken Fikret Şeneş'in kendisi söylemişti galiba.. "Ben olmasam Ajda, Ajda olmasa ben, bu kadar ünlü olmazdık.."
Ajda'nın, bugünkü kuşaklar tarafından bile hala ezber bilinen şarkılarının söz yazarıydı Şeneş..
O sözler o kadar güzel olmasa, Ajda bugün nerde olurdu?.
Ajda, o şarkıları o kadar güzel söylemese, Şeneş'i bugün kaç kişi tanırdı?.
Bakın ben Ajda'yı hiç sevmem. Neden sevmediğim bana.. Ama, Şeneş'in cenazesinde ona yapılanlar ayıp.
Ajda ve Şeneş dargınlardı. Bana sorarsanız, haklı olan da Şeneş'ti. Sebep Ajda'nın klasik vefasızlığı..
Ama o başka, hayatında büyük bir yer tutan insana son bir veda, başka..
Ajda'nın kalanlara baş sağlığı dilemek gibi bir zorunluluğu yok. Kimsenin yok..
Aileyi tanırsınız, seversiniz, tamam.. Ama sizden nefret ettiklerini bildiğiniz kişilere gidip, tiyatroculuk yapmanın alemi yoktur.
Ajda oraya, bir eski dosta veda için gitmiş olabilir. Vicdan azabından gitmiş olabilir. Bir ölü dosttan af dilemek için gitmiş olabilir.. Niye gittiği de kimseyi ilgilendirmez. Kimseye hesap vermesi de gerekmez.
"Niye geldi?. Ne yüzle geldi" diye dedikodu yapmak çok ama çok ayıptır. Hepsinden öte de "Ölü"ye saygısızlıktır.