Yani inanamıyorum.. 1978'de Midnight Express adlı ırkçı film, sırf Türkleri yerden yere vurduğu için, o günün koşulları içinde Rum ve Ermeni lobisinin büyük destekleriyle göklere çıkarılmış, aylarca gösterilmiş, tüm dünya televizyonlarında, gene bu lobilerin maddi, manevi katkılarıyla tekrar tekrar yayınlanmıştı.
Hala da gösteriliyor ya..
Şimdi, gene dünya sineması, bu defa Türkleri göklere çıkaran bir filmi, hem de kendiliğinden yapmış, Midnight Express'e adeta yanıt vermiş..
Ama filme Türkiye, Türk medyası sahiplenmiyor..
Sahiplenen de, "Yılmaz Erdoğan ve Cem Yılmaz oynuyorlar diye mecburen" havasında bir iki laf etmiş..
Hafta sonu tüm gazetelerin eklerine baktım.. Bu film kapak olmalıydı hepsine..
Hiç birinde yok.. Öyle müthiş(!) konular bulmuşlar ki, kim takar, Russel Crowe'un tarihe geçecek filmini..
Bu hafta gösterime girdi ya, onun için, sinema eleştirileri sayfalarında adeta mecburen iki satır yazmışlar..
Milliyet'e bakarken utandım..
Adını bile hatırlamadığım bir sanat.. Hay kafalarında paralansın o sanat.. Bu gazete yahu.. Sinamatek dergisi değil. Bu gazeteyi halk okur..
Senin gibi züppeler değil..
Gazeteye yazı okur için yazılır.
Sen meslektaşlarına hava atasın, "Bakın ne kadar yüksek sinema zevkim var. Halkın düzeyine inmem. İnemem.
Tepeden bakarım" diye kendini tatmin edesin diye değil.
Ne diyordum.. Adını bile hatırlamadığım bir sanat filmi, gidin sinemalara salonda 10 kişi bulursanız, şaşırın, tepede.. Yarım sayfa..
Bu muhteşem, bu mükemmel, bu harika ve de hepsinden önemlisi, ülkem için olağanüstü film dipte, çift sütun, lütfen..
O Milliyet'i kuran, başlığının altına "Halk gazetesi" diye yazan Ali Naci Karacan'ın kemikleri sızlamıştır.
Medyamız böyle.. Peki ya, devletimiz?.
Kültür Bakanı nerde bu ülkenin?. Kültür ve Turizm Bakanı?.. Tanıtma Bakanı..
Hollywood'a milyarlar verse, böyle bir film yaptırabilir miydi?.
Oscarlı bir dünya ünlüsü kendiliğinden yapıyor üstelik..
Sahiplensene..
Meclis'te bir resepsiyon düzenleyip, Crowe'u ve filmi Milletvekillerine sunsana..
Türkiye'nin, Türkler için yapılmış her filme sahipleneceğini gösterip, teşvik etsene..
Cumhurbaşkanı'na çıkıp anlatsana.. Bu film için Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda bir gösterim düzenlemenin, Russel Crowe'a destek olmanın, ülkeye getireceği faydaları birer birer saysana..
Cumhurbaşkanının Crowe'a bir teşekkür beratı vermesini sağlasana..
Film, nisan ayında dünyada gösterime girecek. Turizm ve Tanıtma bütçesinden maddi katkıda bulunarak, şimdiden dünya salonlarında ve internette tanıtımına başlanmasına ön ayak olsana..
Senin yapman gereken işi, hem de çok daha inandırıcı olarak el oğlu yapıyor..
Buna da şükür ki, yaptığına, yapacağına pişman etmiyoruz.. Bir Yunanistan'a, bir İsrail'e bakın.. Kendilerine yarayan filmleri nasıl destekliyorlar!.
Diasporada hayli güçlü Rum ve Ermeni Lobileri filmi engellemek için şimdiden çalışmalara başladılar.
Onlara karşı bu filme destek olmazsak, bundan sonra Türkiye ve Türkler lehine film beklememiz, hayal olur..
Sayın Cumhurbaşkanından ricamdır..
Bu filme siz sahiplenirseniz, asıl sahiplenmesi gerekenler zorunlu olarak harekete geçerler..
Film için Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda bir gece düzenlenmesi için emir verin lütfen.. Russel Crowe'u da o geceye davet edin..
Türkiye'ye ve Türklere sahiplenenlere, ülkece sahiplendiğimizi dünyaya göstermeliyiz.